Dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...’un 17/03/2009 günü müteveffa ...’ın kasap dükkanına giderek bir miktar et siparişi verip 1 saat sonra gelip alacağını söylediği, saat 13:10 sıralarında işyerine tekrar gelen sanığın Ertan’dan, sebzecinin post makinesi olmadığından bahisle sebzeciye vermek üzere 425 TL para istediği, bu parayı sebzeciye verip kendisine et parası ile birlikte vereceğini söyleyip işyerinden çıktığı, sonrasında bir daha işyerine gelmediği daha sonra sanığın 22/03/2009 günü yakalandığında kendisini temyiz dışı beraat eden sanık ... olarak tanıttığı ve onun kimlik bilgilerini kullandığı bunun üzerine ... hakkında dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmasına sebebiyet verdiği bu suretle sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; 1- Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; ... hakkındaki iftirasından dönmediği anlaşılan sanık hakkında TCK"nın 269/3-a maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanmış olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanığın savunması, katılanların beyanları ile dosya kapsamında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemece verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 17/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.