19. Ceza Dairesi 2018/6463 E. , 2019/8639 K.
"İçtihat Metni"Seyirden yasaklama tedbirine aykırı hareket etmek suçundan sanık ...’in, 6222 sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun’un 18/9 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1, 62/1 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2017 tarihli ve 2017/441 Esas, 2017/1026 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 24/09/2018 gün ve 94660652-105-16-10045-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2018 gün ve KYB-2018/78892 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 6222 sayılı Kanun’un 18/1. maddesinde, “Kişinin, bu Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı mahkemece kurulan hükümde, hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilir. Seyirden yasaklanma ibaresinden kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması anlaşılır. Hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren bir yıl geçmesiyle sona erer. Bu güvenlik tedbirine ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte hükmedilmesi halinde, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmesiyle bu güvenlik tedbirinin uygulanmasına son verilir. Güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararı 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu hükümlerine göre kaydedilir.” ve 3. maddesinde “ Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında sanığın, 25/01/2014 tarihinde Bursaspor - Eskişehirspor takımları arasında oynanan Spor Toto Süper Ligi müsabakasında 6222 sayılı Kanun’un 14/1 maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle hakkında Bursa Emniyet Müdürlüğünce işlem başlatıldığı ve hakkında aynı Kanun"un 18/3. maddesi gereğince seyirden yasaklanmasına karar verildiği, sanığın aynı eylemi nedeniyle emniyet birimlerince düzenlenen 25/01/2014 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesiyle hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18/3 maddesi gereğince, seyirden yasaklama koruma tedbirine hükmedildiği, bu tedbire 24/02/2017, 11/03/2017, 19/03/2017, 02/04/2017, 07/04/2017, 23/04/2017 tarihlerinde uymaması nedeniyle emniyet birimlerince yapılan bildirim üzerine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasını müteakip, sanığın anılan Kanun’un 18/9. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de:
6222 Sayılı Kanunun “Seyirden Yasaklama” başlığı altında düzenlenen 18/3. maddesi gereğince verilen seyirden yasaklama kararının bir koruma tedbiri olduğu, anılan Kanun’da seyirden yasaklama kararının koruma tedbiri olarak verildiği hallerde hangi makam tarafından verileceğinin belirtilmediği, ancak yine anılan Kanun’un 18/5. maddesine göre, “Koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri; a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi, b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi, c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi, halinde derhal kaldırılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, seyirden yasaklama tedbirinin kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğurması nedeniyle, hâkim onayına tâbi olması gerektiği cihetle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir. Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır.
6222 sayılı Kanun"un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan "seyirden yasaklama" tedbiri ise, Kanun"da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan "özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri"dir.
Nitekim, anılan düzenlemenin anayasa aykırı olduğu yönündeki başvurularla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 11/09/2014 tarih ve 2013/157 E. 2014/138 sayılı, 13/11/2014 tarih ve 2014/169 E. 2014/167 sayılı ve 18.02.2015 tarih ve 2015/19 E. 2015/17 sayılı kararlarında da söz konusu düzenlemelerin anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Yukarıda açıklamalar ve Anayasa Mahkemesinin belirtilen kararları ile koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının hukuki niteliği karşısında, sanığın 25/01/2014 tarihli eylemi üzerine başlatılan soruşturma gereğince kolluk tarafından spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.