20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6774 Karar No: 2016/2958 Karar Tarihi: 09.03.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6774 Esas 2016/2958 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/6774 E. , 2016/2958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi 25/02/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; .. ilçesi, ...köyü, 363, 366 ve 368 ada olarak gösterilen yerin evveliyatı ve fiili durumu itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu halde, yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında tahdit dışında bırakıldığını ileri sürerek, taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların 363 ada 1 sayılı parsel, 5346,87 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfıyla ... ve ... adına, 366 ada 1 sayılı parsel 3789,40 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına, 368 ada 1 sayılı parsel 11695,80 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfıyla ... adına tespiti üzerine, mahkemece tutanak davalı hale getirilerek kadastro müdürlüğünden istenmiş, tutanak zilyetleri davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ..., ... ve ... tarafından 363 ada l parsel ve 366 ada 1 parsele yönelik temyiz edilmiştir. Yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastro çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 363 ada 1 parsel ve 366 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı gerçek kişilerden onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.