
Esas No: 2010/4035
Karar No: 2010/5057
Karar Tarihi: 03.05.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4035 Esas 2010/5057 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya tazminat, birleşen davada davalı ... aleyhine 12.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkemece, son kayıt malikinin iyiniyetinden bahisle tapu iptali tescil davasının ve kayıt maliki hakkında açılan davanın reddine, istekle bağlı kalınarak 6500 TL tazminatın davalı ... Belediyesinden tahsiline dair verilen ilk hüküm Dairemizce özetle “....bilirkişinin tahsisin 400 m2 olduğunu kabulüyle yaptığı hesaplama doğru olmadığı, taşınmaz yüzölçümünden düzenleme ortaklık payının düşülmemesi ödeme sorunu kanıtlanmış gibi işlem yapılarak davanın kabulünün doğru olmadığı” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı, birleşen dava ile, taşınmazın bedeli olarak bilirkişice hesaplanan 77.764,48 TLnin davalı ... Belediyesinden faiziyle tahsilini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, asıl dava ile talep edilen 6500TL tazminatın ve birleşen dava ile talep edilen tazminatın 52.564,48 TL kısmının asıl dava tarihi 29.12.2005 gününden işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin bozma ilamına uyularak tazminata hükmedilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Ancak, davacılar Borçlar Kanununun 101.maddesine göre davalıyı dava tarihinden önceki bir tarihte temerrüde düşürmemiştir. Buna göre BK"nun 101.maddesi hükmü gereğince göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı bu madde hükmüne göre davalıyı temerrüde düşürmediğinden, daha evvelki bir tarihten itibaren faiz talebi yerinde değildir. Bu durumda, kabulüne karar verilen birleşen davada talep edilen 52.564,48 TL alacağa birleşen dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde 29.12.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK"nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 2.fıkrasının ikinci bendindeki “52.564,48TL tazminatın” kelimelerinden sonra gelen “dava tarihi olan 29.12.2005” sözcükleri ile tarihin hükümden çıkartılarak yerine “ birleşen dava tarihi olan 12.1.2009” sözcükleri ve tarihi yazılarak kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,03.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.