Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17026
Karar No: 2017/994
Karar Tarihi: 02.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/17026 Esas 2017/994 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/17026 E.  ,  2017/994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 28.09.2008 tarihinde ..."nın eşi ve... ve ..."nın babaları muris ..."nın yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı..."nın sevk ve idaresindeki araca, davalı ..."nın sevk ve idaresindeki Karayollarına ait kamyonun kusurlu şekilde çarptığını, araçta yolcu olarak bulunan müteveffanın trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde davalı ..."nın kusurlu olduğunu, diğer davalı ...Ş."nin ise her iki aracın da zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçeleri nedeniyle ayrı ayrı maddi tazminattan limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğunu, müteveffa ..."nın ölümü ile davacıların manevi yönden büyük çöküntüye uğradıklarını ve müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan ... için 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi; davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 25.000 TL"şer manevi tazminatın kaza tarihi olan 28.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili 02.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini ıslah ederek 89.632,81 TL"nin davalılardan müştereken müteselsilen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    ../...
    2014/17026 -2-
    2017/994

    Davalı ... vekili; davanın görev, zamanaşımı ve husumet yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalıya dava konusu kazada izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. Vekili; davalının tespit edilecek gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacı tarafın dava açılmadan önce davalı şirkete müracaat etmediğinden davalı şirketin temerrüde düşmediği gibi hasardan dahi haberi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Davalı ..."ya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ..."ne açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine, davalı ... şirketine karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 67.149,60 TL tazminatın davalı ..."den alınarak davacı ..."ya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir
    1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gerektiğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11.01.2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil,
    ../...
    2014/17026 -3-
    2017/994

    bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür" şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, "işleten" sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir.
    Bu durumda, dosya kapsamındaki araç tescil kayıtlarına göre, davalı ..."ne ait aracın karıştığı kazada meydana gelen zararlardan, davalı ..."nün sorumluluğu, hizmet kusuruna değil araç işletenin sorumluluğu ilkelerine dayanmakta olup, bu kuralları uygulamakla görevli olan yargı kolu da adli yargı olduğundan, mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir
    2-Mahkemece, davalı araç sürücüsü ... hakkında, davalının olay tarihinde kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında ve kamu görevlisi sıfatıyla hizmet ifa ederken zarara sebep olduğu ve kişisel kusuruna dayanılmadığından davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, husumetten red kararı verilmiştir. Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, davalı sürücü ..."nın da haksız fiil faili konumunda olduğu ve sorumluluğunun temelini Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümleri oluşturduğundan, bu davalı aleyhine KTK hükümlerine göre müteselsil sorumlu olarak dava açılabileceğinden, yazılı gerekçelerle husumetten red kararı verilmesi doğru değildir.
    3-Bozma ve neden şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin bozma ve neden şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi