Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8782 Esas 2014/15117 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8782
Karar No: 2014/15117
Karar Tarihi: 30.10.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8782 Esas 2014/15117 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava dilekçesinde, R.. G.. isimli kişinin nüfus kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Mahkeme, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi yönünde karar vermiştir. Ancak temyiz edilmiştir. Yargıtay, nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemlerinde doğru sicil oluşturmanın zorunlu olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, mahkemenin salt taraflar ve tanık beyanlarına dayanarak karar vermesi yanlıştır. DNA testi yapılması gerektiğini belirten Yargıtay, kararın bozulmasına hükmetmiştir.
HUMK.nun 428.maddesi: \"Yargılamanın yenilenmesi karar verilmeden önce, ilk hüküm kesinleşmiş olsa bile, verilen hüküm hiçbir şekilde tatbik edilmez ve borçlunun başsavcılıkça tutuklanması da istenemez.\"

18. Hukuk Dairesi 2014/8782 E. , 2014/15117 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/294-2014/21

Dava dilekçesinde, R.. G.."nin nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı N.. M.. tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, davalı R.. G.."nin davalılar Şinasi ve H..G. kızı olmasına rağmen dedesi D.. G.. nüfusuna yazıldığı bildirilerek R.. G.."nin hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek ve hatalı kaydın iptali ile gerçek anne ve babası ile arada bağ kurulması yerine onların hanesine tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.