Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10111
Karar No: 2016/4107
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/10111 Esas 2016/4107 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/10111 E.  ,  2016/4107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.04.2016 Salı günü saat 10.10 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-

    Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, kayden maliki oldukları 7 nolu bağımsız bölümü davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye ait olan dairenin kardeşi ... tarafından satın alındığını, kullanması için kendisine tahsis edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye bırakılan daireyi harici satış sözleşmesi ile davalının kardeşinin satın aldığı ve davalının kullanımının haksız işgal niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; arsa sahibi davacılar ile dava dışı yüklenici arasında 5.1.2009 tarihinde noterde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 1 nolu parsel üzerine yapılacak inşaatın 28 ay içinde plan ve projesine uygun olarak tamamlanıp genel iskanının alınması, belirlenen sürede inşaatın tamamlanmaması halinde sözleşmenin ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden feshedileceğinin düzenlendiği, aynı sözleşmede bazı daireler ile birlikte çekişme konusu dairenin de yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığı, 30.7.2009 tarihinde yüklenici ile davalının kardeşi Ali Batgi arasında düzenlenen adi yazılı daire alım satım sözleşmesine göre de çekişme konusu dairenin Ali Batgi"ye satışının yapıldığı, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/269 Değişik İş sayılı dosyasında ise 29.11.2011 tarihinde yapılan keşifte inşaatın % 80 oranında tamamlandığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 683/2. maddesinde "Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" denilerek mülkiyet hakkına değer verileceği hükme bağlanmış, Anayasanın 35. maddesi de aynı yönde bir düzenleme getirmiştir.
    Öte yandan; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir.
    Somut olaya gelince; 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan A blokta kat irtifakının kurulduğu, çekişme konusu mesken niteliğindeki 7 nolu bağımsız bölümün 5.4.2010 tarihinde kat irtifakı tesisi suretiyle arsa sahibi davacı ... adına tescil edildiği, 21.2.2012 tarihinde noterde düzenlenen ihtarname ile de davacıların davalıyı taşınmazı tahliye etmesi için ihtar ettikleri görülmektedir.
    Bu durumda, davacı ... kayıt maliki olup davalının kayıttan kaynaklanan bir hakkı olmadığı, sözleşme hükümlerine görede, davalı veya yüklenicinin henüz ayın isteyebilecekleri seviyeye ulaşmayan yapı nedeniyle tasarruflarının haklı ve geçerli olduğu söylenemeyeceği gibi yüklenicinin ardılı konumundaki davalının kardeşinin haklarının yüklenicinin hakları ile sınırlı olduğu da yasal ve yargısal uygulamada benimsenmiş bir ilkedir.
    Diğer taraftan, kat karşılığı inşaat ve harici satış sözleşmeleri gözetildiğinde davalının, dava konusu taşınmazı davacının muvafakatı ile kullandığı ve noter kanalıyla ihtar (uyarı) gönderilmek suretiyle muvafakatın geri alındığı açıktır.
    Hâl böyle olunca; belirlenen bu olgular gözetilerek davacının Türk Medeni Kanununun 683.maddesinden kaynaklanan mülkiyet haklarına üstünlük tanımak suretiyle ve çap kaydının iptale kadar geçerli olduğu gözetilerek elatmanın önlenmesine, ayrıca ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı ..."nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.04.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    Bilindiği gibi, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla, gerekse...Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. (Anayasa Md. 35/1, AİHS Ek Prot. 1-1). Türk Medeni Yasasının 683. maddesinde de açıklandığı gibi bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi olduu açıklanmış, malikin malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava konusu edebileceği hüküm altına alınmıştır.
    Öte yandan, yukarıda sözü edilen yasa ve sözleşmelerin hakkı tanımlayan maddelerini takip eden fıkralarda ifade edildiği gibi, mülkiyet hakkı devlet tarafından ancak kamu yararının bulunduğu hallerde sınırlandırılabiileceği gibi iradi olarakta sözleşme ile sınırlandırılabilir.
    Somut olaya gelince; davacı yan ile dava dışı yüklenici arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi aktedilmiş olup buna istinaden yüklenici tarafından dava konusu taşınmaz üzerine bina inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bu sözleşme ile arsa sahibi olan davacılar mülkiyet hakkına iradi olarak kısıtlama getirmiştir. Sözleşme feshedilmediğine ve halen ayakta bulunduğuna göre uyuşmazlığın çözümünde sözleşmenin esas alınması gerekir. Mahallinde yapılan keşifte davaya konu bölümün sözleşme hükümleri uyarınca yükleniciye bırakıldığı, yüklenicinin davacının ağabeyine harici senetle sattığı, davalının da ağabeyine teban oturduğu ve kullanımının haksız olmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemenin ret kararı doğrudur. Bu nedenle daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyoruz.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi