MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 23.09.2010 tarihinde davalının sevk ve idaresinde bulunan aracın davacıya ait araca çarptığını, kaza nedeniyle davacının kolunun dört yerden kırıldığını ve uzun süre çalışamadığını, davacının kazada kusurunun olmadığını belirterek yaralanmasından dolayı ispat edemedikleri ancak mahkemenin takdir edeceği miktarda maddi zararları ve araç değer kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile BK 42 gereği halin icabından doğan 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kusur durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, davacının asli kusurlu olduğunu, aracının zorunlu trafik sigortası tarafından davacıya yapılan bir kısım ödemeler olduğunu ve bunların mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.500 TL manevi tazminat ile 500 TL maddi tazminatın 23.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

../...

-2-
2014/16839
2017/987

1-6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Davalının temyiz istemine ilişkin olarak hükmedilen 500,00 TL"lik maddi tazminat miktarı, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının maddi tazminata yönelik temyiz isteminin temyiz sınırının altında kalması nedeni ile reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 204,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.