1. Hukuk Dairesi 2014/7323 E. , 2016/4105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı satış sözleşmesinin feshi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı, 412 parsel sayılı taşınmazı davalıdan satın aldığını, aynı tarihte satış bedeli olarak 85.000,00 TL ödediğini, ancak satış işlemi yapılırken taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunun kendisine söylenmediğini, bankadan gelen ihtarname ile ipoteği öğrendiğini, davalının hileli davranışları ile kandırıldığını ileri sürerek hile nedeniyle alım satım aktinin feshi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tapu sicilindeki kayıtların aleni olduğunu, davalının ipoteği bilmediğini ileri süremeyeceğini, ayrıca satış bedelinin kendisine ödenmediğini, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, davacıya yapılan temlikin hile ile gerçekleştirildiği gerekçesi ile tazminata karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 412 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 4 nolu bağımsız bölüm üzerine dava dışı ... lehine 28.11.2008 tarihinde (500.000,00 TL bedelli) ipotek tesis edildiği, davacının ise taşınmazı üzerindeki ipotek ile yükümlü olarak 29.6.2009 tarihli resmi akit ile davalıdan satın aldığı, yargılama sırasında cebri icra sonucu taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Öte yandan; TMK"nin 888. maddesine göre ipotekli bir taşınmazın devri aksi kararlaştırılmış olmadıkça borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez. Yeni malikte bu borç ile yükümlüdür. Aynı yasanın 1020. maddesine göre de, tapu sicili herkese açık olup, sicilde yazılı olan bir hususun ilgilisi tarafından bilinmediğini kabul etmek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; çekişme konusu 4 nolu bağımsız bölüm üzerine tesis edilen ipotek tapu siciline şerh düşülmüş ve davacı tarafından bizzat anılan ipotek ile yükümlü olarak resmi şekilde satın alınmıştır.
Hâl böyle olunca; somut olgular yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde TMK"nin 1020/3 maddesi gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.