21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/4237 Karar No: 2008/970 Karar Tarihi: 28.01.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4237 Esas 2008/970 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/4237 E. , 2008/970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kastamonu İş Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2006 NUMARASI : 2006/161-2006/135
Davacı, 1.1.1995-11.7.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 01.01.1995-11.07.2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece ilamda belirtildiği gibi istemin reddine karar verilmiştir. 2926 Sayılı yasa’nın 4/a ve b maddelerinde tarım Bağ-Kur sigortalı olunamayacak haller sayılmıştır. Buna göre; Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya emeklilik keseneği ödemekte olanlar ile bu kuruluşlardan malullük veya yaşlılık aylığı ile daimi tam iş göremezlik geliri almakta olanlar veya aylık veya gelir bağlanması için talepte bulunanlar’ın sigortalı olamayacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, 2022 sayılı Kanuna göre alınan aylığın 2926 sayılı yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığa engel olmadığı ortadadır. Davacının 19.10.1994 tarihinde teslim ettiği ürün bedellerinden Bağ-kur prim kesintisi yapıldığı, 1978 yılından itibaren Kooperatif üyeliği, 1997 yılından itibaren Ziraat Odası üyeliğinin bulunduğu ve köy muhtarının yazılı beyanı ile köyde çiftçilik yaptığı dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının Bağ-kur prim tevkifatının yapıldığı tarihi takip eden ay başı olan 01..05.1995 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalı olduğunun kabulü yerine, 2022 sayılı yasaya göre Emekli Sandığından aylık aldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.