MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.09.2008 gününde verilen dilekçe ile İl İdare Kurulu kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalıya ait 104 ada 14 parsel numaralı taşınmaz içinden geçen yolun davalı tarafından kullandırılmadığını iddia ederek,...Valiliği İl İdare Kurulunun 06.08.2008 tarihli ve 9 sayılı kararının iptalini istemiştir.
Davalı, taşınmazı içinden geçen yol bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın yola vaki müdahalenin men’i davası olduğu, kadastro paftasında davalı taşınmazı içinden geçen yol bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
Davacı tarafından idari makamın görevine giren bir iş kendisine arz olunduğundan; mahkemece, HUMK’nun 7. maddesi hükmü gözetilerek açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın değişik bazı gerekçelerle reddi doğru görülmemiş ise de mahkeme kararı sonucu bakımından doğru olduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle HUMK.nun 438/VII ve son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilerek ve düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 438/VII maddesi uyarınca hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683/2 ve 715 maddesi uyarınca davacının davasının reddine” cümlesi karardan çıkartılarak bunun yerine “Davanın yargı yolu nedeniyle reddine” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 03.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.