Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4080 Esas 2010/5029 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4080
Karar No: 2010/5029
Karar Tarihi: 03.05.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4080 Esas 2010/5029 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/4080 E.  ,  2010/5029 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.10.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat, birleşen davada davacı ... vd. tarafından 22.05.2008 tarihli dilekçe ile davalı ... aleyhine mecra hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 05.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davanın davacıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Asıl davada; davacı ..., 2476 parsel sayılı taşınmazına davalıların toprak altından boru hattı döşeyerek müdahale ettiklerini belirterek elatmanın önlenmesini, boru hattının kaldırılmasını, 1000 TL eski hale getirme bedeli ve 500 TL taşınmazına verilen zarar nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur.
    Birleşen davada; davacılar, 1824 sayılı parsel maliki ... ve 1734 ile 1735 parselin maliklerinden ... taşınmazları yararına mecra irtifakı kurulmasını talep etmişlerdir.
    Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm davalı/birleşen dava davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı/birleşen dava davacıları vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-HUMK’nun 388 ve 389’ncu maddeleri hükmü gereğince mahkeme kararlarında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aksi halde taraflar hükmün infazı sırasında yeni bazı uyuşmazlıklar içine düşer.
    Mahkemece, asıl davada kabul edilen toplam 1500 TL tazminatın faiz başlangıcı olay tarihi olarak belirlenmiştir. Olay tarihi net olarak belirlenemediğinden, faiz başlangıç tarihi hususunda hükmün infazı sırasında taraflar arasında yeni uyuşmazlıklar doğacağından faiz başlangıcının dava tarihi olarak belirlenmesi gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/VII maddesince hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davacıları vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının birinci paragrafının üçüncü satırında yazılı olan “olay tarihinden” kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine “dava tarihinden” kelimelerinin yazılarak hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmlesine, 03.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.