Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8448
Karar No: 2016/4100
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/8448 Esas 2016/4100 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/8448 E.  ,  2016/4100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılardan ... ve vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat, müdahili ... vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, davalının kardeşi ..."dan alınan borç para karşılığı maliki oldukları 582, 662, 747, 760 ve 794 parsel sayılı taşınmazları teminat olarak davalıya temlik ettiklerini, alınan borcun faizleri ile birlikte fazlasıyla ödenmesine rağmen taşınmazların iade edilmediğini, hile ve korku ile iradelerinin sakatlandığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, hak düşürücü sürenin dolduğunu, resmi işlemlerin geçerli olduğunu, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, inançlı işlem iddiasının yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacılardan Kenan"ın bizzat maliki olduğu 582, 662,760 ve 794 parsel sayılı taşınmazlarını 17.12.2004 tarihinde, diğer davacılar ... ve ... ise 747 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını 25.1.2005 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Yargıtay"ın yerleşik uygulaması ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Yargıtay HGK 11.10.1989 günlü ve 1989/11-373 Esas 1989/472 Karar sayılı karar). Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan Ceza Mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.
    Somut olaya gelince; davalı ve kardeşi ..."nın da aralarında bulunduğu kişiler hakkında, "suç işlemek için örgüt kurma, örgüt faaliyeti çerçevesinde iştirak halinde tefecilik yapma, dolandırıcılık, tehdit ve hakaret" suçlarından açılan ve...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/282 Esas sayılı dosyasında görülen kamu davasında, sanıkların tefecilik suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 06.12.2011günlü ve 2009/20686 Esas 2011/23305 Karar sayılı kararı ile sanıklar ... ve ... hakkındaki tefecilik suçuna yönelik mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verildiği görülmektedir.
    Öte yandan; ceza davasının gerekçesinde, taşınmazların güvence olarak ..."ya devirlerinin yapıldığınada değinilmiştir.
    Bu durumda; her ne kadar iddianın açıklanan içerik ve niteliğine göre davada inanç sözleşmesi hukuksal nedenine dayanıldığı ve bu tür iddianın 05/02/1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanması gerektiği kuşkusuz ise de; yukarıda açıklanan ve derecattan geçen ceza davasında taşınmazların teminat amacıyla davalıya temlik edildiği yönündeki hüküm karşısında, eldeki iptal ve tescil davasında yazılı delille kanıtlanma zorunluluğunun aranmayacağı, çekişme konusu taşınmazların teminat olarak davalıya verildiğinin kabulü gerektiği açıktır.
    Ne var ki; davacıların karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini isteyebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 97. (Borçlar Kanunu"nun 91.) maddesi uyarınca öncelikle kendi edimlerini yerine getirmesi zorunludur.
    Hâl böyle olunca; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmü gözetilerek, taraflar arasındaki borç- alacak ilişkisinin değerlendirilmesi, davacıların davalıya borçları var ise miktarı saptanaıp mahkeme veznesine depo ettirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendrime ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedendenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi