19. Ceza Dairesi 2019/2007 E. , 2019/8609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının hangi tarihe kadar uygulanacağı husunda sanığın alt soyu ve alt soyu haricindekiler bakımından ayrım yapılmaması ve 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- Suça konu bandrolsüz sigaraların 5237 sayılı TCK’nin 54/4. maddesi yerine 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gerek 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında davaya katılma hakkı bulunmayan TAPDK’nin davaya katılmasına ve lehine vekalet ücretine karar verilmesi,
4- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılıp bilirkişi raporu alınarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sanık ... hakkında TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak, suça konu eşyanın müsaderesine ilişkin bölümden “54/1” ibaresi çıkartılarak yerine “54/4” yazılmak, TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilen bölüm karardan tamamen çıkartılmak ve Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilen bölümdeki “sanıklardan eşit olarak” ibaresi çıkartılarak yerine “sanık ...’tan” ibaresi yazılmak, yargılama giderine ilişkin bölümden “169,00 TL’nın sanıklardan eşit olarak tahsili ile hazineye gelir kaydına” ibaresi çıkartılarak yerine “169 TL’den sanıkların sebep olmadıkları keşif ve bilirkişi giderleri düşüldükten sonra kalan miktarın 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalması nedeni ile 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca kamu üzerinde bırakılmasına” yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA
B) Sanık ... hakkında kurulan hükme ve nakil aracının müsaderesi talebine yönelik incelemede,
1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 02/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/239 Esas ve 2014/78 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 20/05/2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında,
Anılan dosya getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının hangi tarihe kadar uygulanacağı husunda sanığın alt soyu ve alt soyu haricindekiler bakımından ayrım yapılmaması ve 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Malen sorumlu adına kayıtlı nakil aracının müsadere talebi hakkında olumlu veya olumsuz bi hüküm kurulmamış olması,
Kabule göre de,
Nakil aracının kaydı üzerindeki şerhin hükmün kesinleşmesi beklenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.