11. Hukuk Dairesi 2020/5579 E. , 2021/839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 2011/334 esas ve 2014/141 karar sayılı, 02.06.2014 tarihli kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği, davacı vekilince sadece tek bir dava yönünden temyiz ve başvuru harcı yatırılması üzerine (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/3295 esas 2019/4989 karar sayılı, 05.11.2019 tarihli kararı ile birleşen davanın bağımsızlığını koruduğu gerekçesiyle eksik harcın ikmali için geri çevrilme kararı verildiği, Mahkemece davacı vekiline harcın ikmal edilmesi, aksi halde temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağı ihtarını içeren muhtıranın tebliğ edildiği, kesin süre içinde harcın ikmal edilmemesi üzerine 10.03.2020 tarihli ek karar ile temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği, bu kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, karar aleyhine temyiz başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra temyiz isteminin asıl dava yönünden yapıldığı kabul edilerek, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipler yaptığını, takibe dayanak bonoların davacı elinden irade dışında alındığını, son ciranta olan davacı ile davalı arasında senetlerin verilmesini gerektirecek hukuki ilişki bulunmadığını, bonoların bedelsiz olduğunu ileri sürerek, takip dayanağı senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki aynı dava konusu ile ilgili verilmiş ve kesinleşmemiş başka bir dava nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuş, davacının davalıya borçlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada, davanın dava konusu bonoların bedelsiz olmaları nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, iş bu davadan önce davacının davalı aleyhine dava ve takip konusu bonoların karşılığında mal teslim edilmediği iddiasıyla menfi tespit talebiyle açılan davanın reddedildiği, bu kararın temyiz incelemesi ile onanarak kesinleştiği, taraflar arasındaki dava konusu talep hakkında kesin hüküm bulunduğu, davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 74,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı"dan alınmasına, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.