19. Ceza Dairesi 2019/11660 E. , 2019/8607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Sanık hakkında hükmolunan gün adli para cezasının karşılığının 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesi yerine 50/1. maddesince belirlenmesi,
2- TCK"nin 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken, anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının alt soy ve haricindekiler yönünden ayrım yapılmaksızın şartlı salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmesi ve 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4- Suça konu bandrolsüz sigaraların müsaderesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi
5- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gerek 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında davaya katılma hakkı bulunmayan TAPDK’nin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
6- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sanıklar aleyhine sebep olmadıkları yargılama giderine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca hükmün paraya çevirmeye ilişkin bölümünden “50/1” ibaresi çıkartılıp yerine “52/2” yazılmak, taksitlendirmeye ilişkin bölümden “geri kalan miktarın tamamının sanıklardan alınmasına ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ibaresi çıkartılarak yerine “kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına” yazılmak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak, müsadereye ilişkin bölümden “ve tasfiyesine ibaresi çıkartılmak, vekalet ücretine ilişkin bölümden “sanıklardan alınarak katılanlara verilmesine” ibaresi çıkartılarak yerine “sanık ...’dan alınarak katılan ... İdaresine verilmesine,” ibaresi yazılmak ve yargılama giderine ilişkin bölüm karardan tamamen çıkartılarak yerine “Sanık ...’ın sebep olmadığı keşif gideri düşüldükten sonra geriye kalan miktarın 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalması nedeni ile 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca kamu üzerinde bırakılmasına” yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ..., ... ve... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya kapsamında ve UYAP ortamında savunmalarına dair belgeye rastlanmamış olması karşısında sanıkların savunması alınmaksızın haklarında mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanıklar ..., ... ve ...’ın, fiillerinin ne şekilde bandrolsüz sigaraları ticari amaçla bulundurma olarak nitelendirildiği tartışılıp temyiz denetimine olanak verecek şekilde somut olarak gerekçelendirilmeden haklarında mahkumiyet hükmü kurulması,
3- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında; UYAP kayıtlarında suç tarihi 2012 ve 15/03/2013 olarak görülen aynı suç nedeniyle açılan kamu davasının, Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/885 Esas numarası ile derdest olduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
4- Nakil araçlarının maliklerinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadıklarının tespiti bakımından beyanlarında belirtmiş oldukları kira sözleşmeleri dosyaya getirtilip, araçların ne şekilde sanıkların kullanımına sunulduğu araştırılarak malen sorumluların beyanlarının doğruluğu denetlenerek sonucuna göre nakil araçlarının müsaderesinin gerekip gerekmediği hususunda bir karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de,
Sanık ...’ın adli sicil kaydında tekerrüre tabi mahkumiyeti bulunmakla 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.