Esas No: 1996/1202
Karar No: 1996/4547
Karar Tarihi: 14.11.1996
Danıştay 3. Daire 1996/1202 Esas 1996/4547 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tasfiye halindeki bir şirketin ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen net aktif vergisine karşı açılan davada, yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Temyiz istemi üzerine yapılan değerlendirmede, şirketin ticari faaliyetinin bulunmaması nedeniyle vergi matrahı oluşmadığı ve net aktif vergisinin tahsil edilemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 3986 sayılı Kanunun 5. ve 7. maddeleri nav vergisinin konusunu ve beyan edilen matrahlar için belirlenen asgari limiti açıklamaktadır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/1202
Karar No: 1996/4547
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Çinili Vergi Dairesi Müdürlüğü - KÜTAHYA
İstemin Özeti : Tasfiye halindeki davacı şirketin ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden 1994 yılı için adına tahakkuk ettirilen net aktif vergisine karşı açılan davayı; 3986 sayılı Kanunun 5. maddesinde, net aktif vergisinin konusunun bilanço esasına göre defter tutmak mecburiyetinde bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin 1993 yılı hesap dönemi sonu itibariyle düzenledikleri bilançolarında yer alan net aktifleri veya bunların 1993 yılı hesap dönemindeki gayrisafi hasılatları olduğu, 7. maddesinde de, beyan edilen matrahlar ne olursa olsun bu verginin 10 milyon liradan az olamayacağı öngörülmüş olup, konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan 1 seri nolu Net Aktif Vergisi Genel Tebliğinde de bu verginin 1993 yılı faaliyeti dolayısıyla 1994 yılında kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorunda olan kurumlarla birlikte tasfiye halinde bulunan ve 31.12.1993 tarihine kadar tasfiyesi sona ermemiş bulunan kurumları da kapsayacağının açıkça belirtildiği, olayda tasfiye halindeki davacı şirketin tasfiye memuruna, ara kararı ile tasfiyenin sona erip ermediğinin sorulduğu, gelen cevabi yazıda tasfiyenin devam etmekte olduğu bildirildiğinden, yukarıda yer alan kanun ve genel tebliğ hükümleri doğrultusunda yapılan tahakkukta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının; şirketin 10 yıldır ticari faaliyetinin bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Tasfiye halinde olduğu tartışmasız bulunan şirket adına tahakkuk ettirilen Net Aktif Vergisini onayan Vergi Mahkemesi kararı yükümlüce temyiz edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden … Hukuk Mahkemesince şirketin tasfiyesine karar verildiği, ve keyfiyetin 23.1.1989 tarihinde tescil edildiği ancak tasfiyenin uzadığı, dolayısıyle 1993 yılında hiçbir ticari faaliyetinin olmadığı anlaşılmaktadır.
3986 sayılı Yasanın 5.6. ve 7.maddelerinde bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin NAV. mükellefi olduğu ve net aktif değerleri üzerinden vergi ödeyecekleri hükme bağlanmış olup, V.U.K.nun 162.maddesine göre, tasfiye devam ettiği sürece kurumlar vergisi mükellefiyeti sürmekte ise de hiçbir ticari faaliyetinin olmadığı idarece de kabul edilen kurumun net aktif değerlerinin bulunduğu da tespit edilmediğinden bu verginin matrahı yoktur.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, karara bağlanan vergi tutarının % 04,8'i oranında ve ….- liradan az olmamak üzere hesaplanacak nisbi karar harcından bozulması istenen Vergi Mahkemesi kararında hüküm altına alınmış olan harcın mahsup edilmesinden sonra kalan harç tutarının temyiz isteminde bulunan davacıdan alınmasına 14.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.