Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/1766 Esas 2008/778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1766
Karar No: 2008/778
Karar Tarihi: 22.01.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/1766 Esas 2008/778 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/1766 E.  ,  2008/778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/11/2006
    NUMARASI : 2006/1099-2006/1666

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu taşınır mallar 20.09.2005 tarihinde  borçlu şirketin Ticaret Sicil adresinde  ve davacı 3.kişi şirketin çalışanı  A.O. huzurunda haczedilmiş anılan şahıs tarafından işyerinin 3.kişi A.Gıda  limited şirketine ait olduğu  ifade edilmiştir.
    Malın borçlu elinde haczedilmesi halinde o mal üzerinde üstün bir hakkı bulunduğu kanısında olan 3.kişi  veya onun yararına borçlu yada borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran kişi istihkak iddiasında bulunabilir (İİK.md 96/1,85/2) Borçlu veya üçüncü kişi tüzel kişiliğe sahip şirket ise bu durumda onlar adına  şirket temsilcisi  veya müdürü istihkak iddiasında bulunabilir.
    Somut olayda davacı şirket lehine istihkak  iddiasında bulunan A.O. isimli şahıs sadece davacı şirketin çalışanı olduğu,borçlu veya davacı üçüncü kişi şirketi temsile yetkili şahıslardan olmadığı dosya içerisinde mevcut Ticaret Sicil kayıtları ve İmza sirkülerinden anlaşılmaktadır.Nitekim haczi yapan icra müdürünce  de bu beyan istihkak iddiası olarak değerlendirilmemiş  ve davacı üçüncü kişi şirketi  hacizden haberdar ederek beyana davet  edilmesi yönündeki müzekkere  22,03.2006 tarihinde davacı şirket müdürüne tebliğ edilmiştir. Buna karşın davacı üçüncü kişi şirket  yasal 7 günlük süre içerisinde  istihkak iddiasında bulunmadığından ,aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybetmiştir.(İİK.madde 96/3)
    Daha sonra icra müdürlüğünce hatalı olarak İİK 97/1. maddesindeki prosedürü işletilerek   usule uygun olmayan istihkak  iddiası hakkında takibin devamı veya  ertelenmesi yönünde dosya İcra Mahkemesine gönderilmiş ise de 09.06.2006 tarihinde İcra Mahkemesinden takibin devamına ve davacı şirketin 7gün içerisinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar  verilmesi üzerine  bu davanın açılmış olması , daha önce gerçekleşen hak düşürücü sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.
    Haciz sırasında yapılan istihkak iddiası usule uygun olmadığı ve davacı 3.kişi yasal süresi içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığından davanın süreden  reddine karar verilmesi gerekirken ,hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi  usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli bozma nedenine göre sair hususlar incelenmeksizin karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmüm yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı alacaklının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına , temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklı)"ya iadesine, 22.01.2008 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.