Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4176 Esas 2010/5001 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4176
Karar No: 2010/5001
Karar Tarihi: 03.05.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4176 Esas 2010/5001 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/4176 E.  ,  2010/5001 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2008 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 05.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, 29.05.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı ..., davayı kabul etmiştir.
    Mahkemece, taşınmazın tapu kayıtlarındaki satış vaadi şerhi terkin edildiğinden, taşınmazlar davacıya teslim edilmediğinden ve satış vaadi sözleşmesi muvazaalı olarak düzenlendiğinden bahisle 2364 sayılı parsel hakkındaki dava kabul edilmiş, diğer parseller hakkındaki dava ise reddedilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki bilgilerden 11, 1210, 343, 205, 61, 1318, 968, 554, 1634, 140 ve 2385 parsel sayılı taşınmazların mahkemece davaya dahil edilen ... adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Kısaca dava, bu kişinin maliki olduğu parsellerin mülkiyet aktarımına ilişkindir. Belirtmek gerekir ki, usul hukukunda kural olarak bir kişinin davaya dahil edilmesi (katılması) suretiyle taraf durumunu alması ve o kişinin leh ve aleyhine hüküm kurulmasına olanak yoktur. Eğer, taraflar arasındaki dava sonunda verilecek hüküm davanın tarafı olmayan bir kişinin (...’un) hukukunu etkileyecekse mahkemece yapılması gereken iş, ilgilisine o kişi hakkında yöntemine uygun dava açmak üzere uygun bir mehil vermek, eğer dava açılırsa açılan dava dosyasını HUMK’nun 45.maddesine göre eldeki dava dosyası ile birleştirmek ve aynı yasanın 73.maddesine göre taraf teşkilini bu şekilde sağlayıp savunma ve delillerini topladıktan sonra bir hüküm kurmak olmalıdır.
    Mahkemece, bu yönler bir yana bırakılarak davada usulünce taraf olmayan ...’un savunmasına değer tanınarak istemin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.