1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15516 Karar No: 2016/4061 Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/15516 Esas 2016/4061 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/15516 E. , 2016/4061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, kayden maliki olduğu 809 parsel sayılı taşınmazına, sınır komşuları olan davalılar Arslan ve Salih"in sınırı bozmak suretiyle haksız el attıklarını ileri sürerek davalıların el atmalarının önlenmesini istemiştir. Davalı ..., maliki olduğu 761 sayılı parselin tapu kaydında yazılı miktar ile fiili olarak aynı miktarda alan kullandığını, davacının taşınmazına el atmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ..., 810 sayılı parselin maliki olduğunu, davacıya ait taşınmaz ile kendi taşınmazı arasında kanal bulunduğunu, yaklaşık 50 yıldır bu kanalın sınır alınarak taşınmazların kullanıldığını, el atmasının olmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 30/12/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda "" A "" harfi ile gösterilen kısma davalı ..."ın, "" B "" harfi ile gösterilen kısma ise davalı ..."ın yaptığı el atmanın önlenmesine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, Mahkemece geçerli çap kaydına dayanılarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ..."ın bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine. Davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarına gelince, Somut olayda; davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu durumda her bir davalının el attığı alanın değeri üzerinden vekâlet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerektiği açıktır. Ne var ki; Mahkemece, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Hâl böyle olunca; davalıların el attığı alanın değeri üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları gerekirken, aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı hususu gözardı edilerek davalıların vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları isabetsizdir. Davalı ..."ın temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.