23. Hukuk Dairesi 2014/2051 E. , 2014/6905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy(Kapatılan) 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/120-2013/80
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı N.. K.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 15.03.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile dava dışı önceki üye C. G. kooperatif hissesini devraldığını, üyeliğin kabulü için davalı kooperatife yaptığı başvurusunun, üyeliğin N.. K.."a devredildiği ve üyelik tesisinin bu kişi adına yapıldığı gerekçesiyle reddedildiğini, oysa, üyeliği ilk müvekkilinin devraldığını ileri sürerek, müvekkilinin kooperatifin 299 no"lu üyesi olduğunun tespiti ile tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, müvekkili kooperatifin önceki üyesi C. G. kooperatif üyeliğini diğer davalıya devrettiğini bildirerek kooperatife başvurmaları üzerine müvekkilinin davalıyı üyeliğe kabul ettiğini, davacının başvuru yaptığı tarihte, devredenin üyeliğinin bulunmadığını, davanın açılmasında müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı N.. K.., davacının ileri sürdüğü devir işleminin, devir tarihinden yaklaşık bir yıl sonra kooperatifin bilgisine sunulduğunu, oysa, başvurunun bir ay içerisinde yapılması gerektiğini, kooperatif yönetim kurulu kararıyla 12.01.2012 tarihinde ortaklığa kabul edilip kendisine ortaklık senedi verildiğini, devredilen taşınmazı halen konut olarak kullandığını, davanın yasal dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda, kooperatifin eski ortağının C. G. olduğu hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, Küçükçekmece 6.Noterliği"nin 15.03.2011 tarih ve 15302 yevmiye nolu kooperatif üyeliği hisse devir sözleşmesinde devreden ortak olarak C. G., devralan ortak olarak davacı M.. Y.." ın gözüktüğü, kooperatiflerde açık kapı ilkesi gereğince ortaklığın devrinin mümkün olduğu, her ortağın anasözleşmede ortaklık şartlarını taşıyan üçüncü bir kişiye bu hakkı devredebileceği, devir hususunun herhangi bir şekil şartına bağlı tutulmadığı, devrin kooperatife bildirilmesi hususunun devir için bir geçerlilik şartı olmayıp, sadece bir ispat vesilesi olduğu, devir keyfiyetinin kooperatife bildirilmemiş olmasının taraflar arasındaki devri sakatlayan bir durum olmadığı, devredenin kooperatif ortağı olması ve devir iradesinin açıklamış bulunmasının yeterli olduğu, Noterlik sözleşmesi ile C. G. ait ortaklık payının davacıya devredilmesi nedeniyle anılan kişinin ortaklık payının kalmadığı, ancak C. G. daha sonraki tarihte kooperatife başvurarak kendisine ait ortaklık payını N.. K.. adlı diğer ortağa 10.01.2012 tarihinde devrettiği, C. G. ortaklığını 15.03.2011 tarihinde devretmiş olduğundan herhangi bir kooperatif ortaklığı kalmadığı, olmayan bir kooperatif ortaklığının devrinin de söz konusu olamayacağından 12.01.2012 tarihli yönetim kurulu kararında yazılı bulunan devir işleminin geçerli bir devir sözleşmesine dayanmamış olup, devir tarihi itibariyle davacı M.. Y.." ın üstün hakka sahip olduğunun açıklandığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alındığı belirtilerek, davanın kabulü ile davacının davalı S.. K.."nin 299 no"lu üyesi olduğunun tespit ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı N.. K.. vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından dava dışı C.G. davalı kooperatifteki payını 15.03.2011 tarih ve 15302 yevmiye sayılı devir sözleşmesiyle davacıya devrettiği, aynı şahsın 10.01.2012 tarihli devir dilekçesiyle üyeliğini davalı N.. K.."a devrettiği, 12.01.2012 tarih ve 244 sayılı yönetim kurulu kararıyla davalı N.. K.."ın kooperatif üyesi olarak kabul edildiği görülmüştür.
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de BK"nın 163. maddesi maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK 173 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle, kooperatif üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı kooperatife bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı kooperatife üyelik başvuru yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, dava dışı C. G. davacı M.. Y.. ile yapmış olduğu üyelik hisse devir sözleşmesinden dönmemiş veya sözleşmenin herhangi bir nedenle devrin tarafları arasında bağlayıcı olmadığı savunularak sözleşmenin iptali de sağlanmamış ise, devredenin artık dava konusu hisse üzerinde herhangi bir hakkı kalmadığından, sonradan davalı N.. K.."a yaptığı devir de geçersiz olacaktır. Bu durumda, verilecek olan karar dava dışı C. G. de hukukunu ilgilendirecektir. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. Bu durumda mahkemece davacı tarafa C. G. aleyhine dava açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığında bu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, bu kişiden davacı ile yaptığı devir sözleşmesinden dönüp dönmediği ya da iptalini sağlayıp sağlamadığı sorularak, varsa savunma ve delilleri toplandıktan sonra, davacının üyelik koşullarını taşıyıp taşımadığı üzerinde de durularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.