Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının davalı işyerinde çalışırken geçirdiği trafik kazası sonucunda cismani zarara uğraması ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir Mahkemece kesin süreye rağmen deliller ibraz edilmediğinden ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir. İş ve Sosyal güvenlik hukuku ile ilgili düzenlemeler nitelikçe kural olarak kamu düzeniyle ilgilidir. Bu bakımdan, sigortalının SSK sicil dosyası, iş müfettişi raporlarının alınması ve sair hususların incelenmesi davanın niteliği gözönünde tutularak, giderek gerçeğin saptanması yönünden tarafların istemlerine bakılmaksızın hakimin görevi gereğince resen yerine getirmesi gereken hususlardandır. Bu nedenle, somut olayda; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 415. maddenin öngördüğü prosedür işletilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği açık-seçiktir. Yapılacak iş; dosyaya getirtilmesi gereken belge ve raporların temini için gereken masrafları karşı yandan istemek, masrafın yatırılmaması durumunda, Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile suçüstü ödeneğinden temini yoluna gitmek, yapılan masrafı ilerde haksız çıkan taraftan tahsili şeklinde karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya verilmesine, 17.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.