22. Hukuk Dairesi 2016/1288 E. , 2018/25607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Davacı vekili, davacının ... Belediyesinde alt işveren şirketler işçisi olarak en son davalı şirket nezdinde çalıştığını ... temizlik, ... Grup şirketlerinin organik bağı olan şirketler olup şirket yetkilisinin aynı kişi olduğunu, davacının haftada 6 gün 08:30-17:30 arasında çalıştığını bu saatleri de aşan çalışması olduğu halde ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının fazla çalışma alacağı ve ücret ve agi talebinin reddine, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davacı tarafça süresinde temyizi üzerine 23.11.2015 tarihli ek karar ile temyiz isteminin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/1-4 maddesi gereğince miktar itibariyle kesinlik sınırı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Ek karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuku Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde, kısaca kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Her ne kadar mahkemece temyiz isteminin kesinlik sınırının altında kaldığından bahisle reddine karar verilmiş ise de, davacı yanın dava ve ıslah dilekçesinde fazlaya dair hakkını saklı tuttuğu dikkate alındığında temyiz isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin yerinde olmayan EK KARARININ BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ... Belediyesinde alt işveren şirketler işçisi olarak en son davalı şirket nezdinde çalıştığını ... temizlik, ... Grup şirketlerinin organik bağı olan şirketler olup şirket yetkilisinin aynı kişi olduğunu, davacının haftada 6 gün 08:30-17:30 arasında çalıştığını bu saatleri de aşan çalışması olduğu halde ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, davacının kendi dönemlerinde yaptığı fazla mesailerin ödendiğini, 1,5 saat yemek ve çay molası bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşçiye işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde 11 saate kadar olan çalışmalar için (onbir saat dahil) ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının puantaj kaydı bulunan dönem için Ocak-Mayıs 2014 döneminde haftada 6 gün 08:00-17:00 arası Haziran -Temmuz 2014 döneminde 08:30-17:30 arası, Ağustos - Kasım 2014 arası 07:00-16:00 arası çalıştığı çalışmanın 9 saat olduğu 1,5 saat ara dinlenmesi ile fazla çalışma yapılmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, puantajda belirtilen saatler arasındaki toplam çalışma süresi dokuz saat olup, dosya içinde aksine değerlendirme yapılmasını gerektirecek herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığına göre, ara dinlenme süresinin bir saat olarak kabulü gerekmektedir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin davacının bir buçuk saat ara dinlenme süresi kullandığının kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca puantaj kayıtları bulunan dönemde puantaj kayıtları esas alınıp kayıtların bulunmadığı dönemde ise tanık beyanları esas alınarak hüküm kurulması gerekir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.