Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4129 Esas 2014/6895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4129
Karar No: 2014/6895
Karar Tarihi: 03.11.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4129 Esas 2014/6895 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olarak hizmetlerin yerine getirildiğini ve sözleşme süresinin uzatıldığını iddia etmektedir. Davalı ise sözleşmenin belli bir tarihte sona erdiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, sözleşmede uzama durumlarına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte sözleşmenin diğer hükümleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Davacının sözleşmenin uzatıldığı yönünde bir algı oluşturduğunu belirten mahkeme, davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ve itirazının yerinde olmadığını kararlaştırdı. Kararda, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme hallerinden hiçbirinin olmadığı için davacının karar düzeltme talebinin reddedildiği belirtilmelidir. Kanun maddesi açıklamaları için açıkça belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2014/4129 E.  ,  2014/6895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 27. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 06/05/2013
    NUMARASI : 2012/235-2013/107

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına/bozulmasına ilişkin Dairemizin 18.12.2013 gün ve 2013/6644 Esas, 2013/8125 Karar ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasında düzenlenen basın ve iletişim danışmanlığı ve organizasyon hizmeti sözleşmesi uyarınca hizmetlerin sözleşmeye uygun ve eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde ücretin, 01.08.2010-31.12.2010 tarihleri arasında beş aylık sürede aylık 8.000,00 TL+KDV, 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında ise 10.000.00 TL +KDV olarak belirlenerek sözleşme süresinin bir takvim yılını karşılayacak şekilde yıllık hale getirildiğini, sözleşmenin 01.01.2012 tarihinde bir yıl daha uzatıldığını, müvekkili şirkete aylık 10.000,00 TL +KDV ücret ödenmek suretiyle davalı şirkete hizmet verilmeye devam edildiğini, sözleşmenin herhangi bir bilgi vermeksizin 27.07.2012 tarihinde davalı tarafından tek taraflı feshedildiğini, müvekkili şirketin gönderdiği ihtarname neticesinde davalı tarafça sözleşmenin ifası istenmediği gibi müvekkili şirket zararıda ödenmediğini, davalı şirket hakkında 59.000,00 TL asıl, 378,58 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmenin 4. maddesine göre sözleşmenin 31.12.2011 tarihinde sonra erdiğini, davacı tarafın bu tarihten sonra sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunamayacağını, sözleşmede 31.12.2011 tarihinden sonra sözleşmenin yenileneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, ek sözleşme de yapılmadığını, 01.01.2012 tarihinden sonra tarafların karşılıklı iradeleri ile fiili olarak belirsiz bir süre için karşılıklı edimlerini ifaya devam etmelerinin sözleşmenin bir yıl daha yenilendiğini sonucuna götürmeyeceğini savunarak davanı reddini istemiştir
    Mahkemece taraflar arsındaki sözleşmenin hangi hallerde uzayacağına ilişkin açık bir sözleşme hükmü bulunmadığı, sözleşmenin 5.2. maddesindeki, " sözleşmenin uzaması/ uzatılmış sayılması durumunda bir sonraki yıl/dönem için taraflar arasında aylık sözleşme bedeli ayrıca belirlenir." hükmü, sözleşmenin diğer hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı da sözleşmenin uzatıldığı yönün de bir algı oluşturduğu, bunun yanında, sözleşmenin 31.12.2011 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini iddia eden davalı tarafın 01.01.2012/01.08.2012 tarihleri arasındaki yedi aylık dönem için sözleşmenin herhangi bir ihtilaf yaşanmadan devam ettirmekle davacı üzerinde sözleşmenin bir yıl daha uzatıldığı yönünde güven oluşturduğu, davalının 27.07.2012 tarihli feshi haksız olup sözleşmenin geri kalan beş aylık süresi için talep edilen 59.000,00 TL alacağa ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafça gönderilen ihtarnamenin tebliğine göre davalının 15.08.2012 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 18.12.2013 gün ve 2013/6644 Esas, 2013/8125 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. Maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.