Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4131 Esas 2010/4974 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 11.01.2010 tarihli dilekçesi ile 122 parsel sayılı taşınmazda tapuda "... kızı ..." ve 54 parsel sayılı taşınmazda tapuda "... kızı ..." yazılı isim ve soyisminin nüfus kaydına uygun olarak "... kızı ..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir.
Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 54 parsel sayılı taşınmazda davacının tapuda "..." şeklinde yazılı soyisminin evlilik öncesi nüfustaki soyismi olduğu, nüfus müdürlüğünün 13.01.2010 tarihli cevabi yazısında da aynı kişi olduğunun belirtildiği ve diğer 122 parsel sayılı taşınmazda ise davacının isminin ... (...) şeklinde yanlış yazıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına ve özellikle 54 parsel sayılı taşınmazda tapuda "... kızı ..." şeklinde yazılı ismin davacının evlilik öncesi nüfus kaydına uygun olması nedeniyle bu parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak; 122 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Zira, 54 ve 122 parsel sayılı taşınmazlar 17.01.2006 tarihinde aynı tespit bilirkişileri tarafından senetsizden
tespit edilmiştir. Davacının 54 sayılı parselde "... kızı ..." şeklinde evlilik öncesi nüfus kaydına uygun olarak ismi yazıldığı halde diğer dava konusu 122 sayılı parselde aynı tespit bilirkişileri tarafından "... kızı..." şeklindeki isminin yanlış yazılmasının sebebi tespit bilirkişileri dinlenerek araştırılmalı, aradaki çelişki giderilerek ve davacının göstereceği deliller toplanıp 122 sayılı parselin tapu maliki ile davacının aynı kişi olduğu kesin olarak saptandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmelidir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.