17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23667 Karar No: 2016/1678 Karar Tarihi: 15.02.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/23667 Esas 2016/1678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen hırsızlık davasında sanıkların suçu işlediği, hüküm gereği mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ancak; suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddeleri ile birlikte suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın ilgili maddelerinin ayrı ayrı tatbik edilerek hangi yasanın sanıklar lehine olduğunun belirlenmesi gerektiği ve 145. maddesinde düzenlenen malın değerinin azlığı hususunun da ayrıca değerlendirilmesinin gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, sanık ifadesi alınmadan önce savunma hakkının kısıtlanması, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği, zorunlu müdafinin görevlendirilmesi nedeniyle avukatlık ücretinin yargılama gideri olarak yükletilmesi ve tekerrüre esas olabilecek hükümlüğü bulunan sanıkların hangi ilamlarının tekerrüre esas alındığının hükümde gösterilmemesi nedenleriyle hüküm bozuluyor. Detaylı olarak bahsi geçen yasalar ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a, 152/1, 116/2, 119/1-c, 53. maddeleri ile birlikte suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522,
17. Ceza Dairesi 2015/23667 E. , 2016/1678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suç tarihinden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a, 152/1, 116/2, 119/1-c, 53. maddeleri ile suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 493/1, 522, 81. maddeleri bir bütün halinde ayrı ayrı tatbik edilerek hangi yasanın sanıklar lehine olduğunun belirlenmesi gerekmekte olup, bu bağlamda belirtilen kanun maddeleri ile 765 sayılı TCK"nın 522. maddesinde düzenlenen malın değerinin azlığı/fazlalığı hususu ve 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinde düzenlenen malın değerinin azlığı hususlarının ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, ancak bu hususta tüm maddeler ayrı ayrı tatbik edilmek suretiyle değerlendirilme yapılmadığından hangi yasanın sanıklar lehine olduğunun anlaşılamadığı, 2-Sanık ..."ın Afyonkarahisar 2. Asliye Mahkemesi"nce 08.08.2008 tarihinde alınan savunması sırasında ... Tipi Kapalı cezaevinde tutuklu/hükümlü olarak bulunduğu, buradan getirilerek Afyonkarahisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi huzuruna çıkartıldığı, ancak savunması alınmadan önce sanığın asıl mahkemesinde ifade vermek isteyip istemediği hususunun hatırlatılmadığı, bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanması, 3-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Mahkemece 5271 sayılı Yasa"nın 150/2. maddesi uyarınca, sanıkların savunmalarını yapmak üzere zorunlu müdafinin görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden yeterli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi, 5-Kabule göre de; birden fazla tekerrüre esas olabilecek hükümlüğü bulunan sanıkların hangi ilamlarının tekerrüre esas alındığının hükümde gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.