23. Hukuk Dairesi 2014/2810 E. , 2014/6889 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/244-2013/517
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, sulama borcu ve gecikme faizinin tahsili için başlatılan takibin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin 8.404,15 TL asıl alacak 47.940,80 TL gecikme cezası ile birlikte toplam 56.344,95 TL olarak devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının takipte müvekkilinden 56.344,95 TL asıl alacak talep ettiğini, takip talebinde işlemiş faiz bulunmadığından itirazın iptali davasında böyle bir talepte bulunamayacağını, likit olmayan bir alacaktan dolayı da tazminat istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davalı ortağın sulama nedeniyle ödenmemiş borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 8.404,15 TL asıl alacak ile 9.490,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.894,35 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %10 oranın geçmemek kaydıyla faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortak hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatif anasözleşmesi ortaklarla kooperatif arasında bir sözleşme niteliğindedir. Anasözleşmenin 11. maddesinde; su bedelinin peşin ödeneceği ancak ortağın mali durumunun müsait olmaması ve talebi üzerine kooperatifçe vade verilmesi halinde borcun tahsiline kadar kredi müesseselerine olan borçlar için tahakkuk ettirilecek faiz ve masraflar eklenerek taksitlendirilebileceği ve kanuni yollardan alacağın tahsil edilebileceği hükmü bulunmaktadır. Diğer yandan, karar tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun 7. maddesinde, " Türk Borçlar Kanunu "nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, davalı ortağın faiz borcu isabetli şekilde anılan yasa uyarınca belirlenmesine rağmen, takip tarihinden sonra uygulanacak faiz yönünden bu gerekliliğe uyulmadan ve infazı kabil olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur. O halde, mahkemece, davacı kooperatifin gecikme nedeniyle Tedaş"a ödemek zorunda olduğu aylık faiz oranları belirlenerek takip tarihinden sonraki dönem için uygulanacak faizin bu miktarlar ile TBK"nın 88 ve 120. maddesindeki kısıtlamalar da gözetilerek belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.