İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7239 Esas 2016/9301 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/7239
Karar No: 2016/9301
Karar Tarihi: 01.12.2016

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7239 Esas 2016/9301 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/7239 E.  ,  2016/9301 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Posta dağıtıcısı olan sanığın, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/314 Esas sayılı dosyasının davalısı bulunan katılana tebliğe çıkarılan tensip zaptını, katılanın tebligat tarihinden yaklaşık bir ay önce adresinden taşınmasına rağmen eski ikamet adresinde oturan ve 2000 yılında ölen komşusu..."ın ismini kullanarak "çarşıya gittiği" ibaresini tebliğ evrakı üzerine şerh düştükten sonra evrakı muhtara teslim ettiğinden bahisle hükümlülüğüne karar verilmiş ise de, katılanın usulsüz yapılan tebligat nedeniyle mallarının haczedildiğini, tebliğ edilen adresten yaklaşık bir ay önce taşındığını ve komşusunun çok önce öldüğünü belirtmesi, sanığın ise ismini vermek istemeyen komşusundan sorduğunu ve zilin üzerindeki ismi tebligat evrakına yazdığını savunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/04/2011 gün 2010/252-2011/58 sayılı kararındaki ""... komşuya haber verme ancak olanaklı ise söz konusu olacaktır. Bunun amacı muhatabın haberdar olmasını sağlamaktır. Muhatap veya onun adına tebligatı alabilecek kimseler o adreste ikamet etmekte olup yalnızca tebliğ saatinde adreste bulunmadıklarından o an için adreste bulunmama nedeninin tebligat evrakında açıklanmasına ilişkin bir yasal zorunluluk yoktur."" şeklindeki hukuki tespit ile Tebligat Yasasının 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28 ile 30. maddeleri nazara alınarak, iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılarak katılanın hangi tarihte adresini değiştirdiğinin, tebliğ tarihindeki muhtarlık kaydı tespit edilerek tebligat tarihinde o adreste oturup oturmadığının, tebligat evrakında adı geçen ve katılan tarafından öldüğü belirtilen komşusu ile sanığın savunmasında belirttiği aynı adreste adını vermek istemeyen kişinin var olup olmadığının araştırılmasından sonra tebliğe çıkarılan evraka konu dosyanın da getirtilip incelenmesi suretiyle, objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı ve kişilere haksız menfaat sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığı, varsa ne şekilde oluştuğunun denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle tartışılması ve sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanığın sübutu kabul edilen eyleminin TCK"nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 257/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri gereğince BOZULMASINA 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.