23. Hukuk Dairesi 2014/5938 E. , 2014/6879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2010/487-2012/465
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 31.05.2013 gün ve 2544 Esas, 3701 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline teslimi gereken dairelerde eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, 23.06.2008 tarihinde genel iskân alınıp, teslim edilmesi gereken inşaatın sözleşmeye uygun teslim edilmediğini ve daire başına gecikilen her ay için 250,00 Euro cezai şart kararlaştırıldığını ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli, 5.000,00 TL cezai şart ve 5.000,00 TL kira tazminatının yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılamada davasını ıslah ederek, eksik ve ayıplı işler bedelini 8.000,00 TL"ye, kira tazminatını 69.687,50 TL"ye ve cezai şart alacağını 71.837,00 TL"ye çıkartmak suretiyle toplam 134.519,50 TL arttırarak, 149.519,50 TL alacağın dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşme gereğince davacıya düşen 5 adet dairenin 23.06.2008 tarihi itibariyle genel iskân ruhsatı alınmak suretiyle teslimi gerektiği halde, genel iskân ruhsatının alınmamış olduğu, dairelerde bir kısım eksik ve ayıplı işler olduğu, davacının yaptırdığı tespitten hemen sonra eksiklikleriyle daireleri teslim aldığının kabulü gerektiği, niteliği gereği ifaya ekli cezai şart alacağı ve kira tazminatının birlikte istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli ve 63.997,00 TL cezai şart alacağının dava ve ıslah miktarları itibariyle dava tarihinden itibaren yasal, ıslah tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 31.05.2013 tarih ve 2544 Esas, 3701 Karar sayılı ilamıyla, sözleşme tarihine göre işin bitmesi gereken tarihin 23.06.2008 olduğu, teslim genel iskân koşuluna bağlı olmasına rağmen, mahkemece arsa sahibinin tespit tarihinden sonra daireleri teslim aldığı yolundaki beyanına dayalı olarak 23.06.2008 ile tespit tarihi olan 01.09.2010 tarihi arasındaki 26 ay 8 günlük dönem için hesaplanan cezai şarta hükmedildiği ve bu hükmün, davacı arsa sahibi tarafından temyiz edilmemekle davalı yüklenicinin cezai şarttan sorumlu olabileceği dönemin, işin teslimi gereken tarih ile fiili teslim tarihi arasındaki dönem olduğu hususunun kesinleştiği, yapı denetim firmasının gerekli denetçi atamalarını yapmaması nedeniyle inşaatın 01.02.2008 tarihinde yapı tatil zaptıyla mühürlendiği, inşaatın % 100 seviyesinde tamamlanmış olması karşısında, yüklenicinin inşaatı fiilen teslim etmemekte kusurlu olmadığı ve yüklenicinin fiili teslim yükümlülüğü bulunmadığına, diğer anlatımla, teslimde henüz temerrüde düşmediğine göre mahkemece cezai şarta yönelik talebin reddine karar vermek gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dairemizin 03.03.2014 tarihli geri çevirme kararıyla, 01.02.2008 tarihli yapı tatil zaptı ve arsa sahibi vekili Ö. K. ile dava dışı yapı denetim şirketi arasında imzalanan 27.12.2006 tarihli yapı denetimi hizmet sözleşmesi istenmiş ve dosyaya eklenmiştir. Anılan yapı tatil zaptı kapsamından, görevinden ayrılan denetçi yerine denetim firmasınca yasal süresi içerisinde gerekli görevlendirmenin yapılmaması nedeniyle inşaatın durdurulduğu anlaşılmıştır. Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça kural olarak, mülkiyet hakkıyla ilgili olduğundan gerek arsanın ayıpsız ve inşaata elverişli hale getirilmesi, gerekse de daha sonra arsanın imara uygun hale getirilmesi, İmar Kanunu uyarınca plan ve projelerin yetkili merci olan belediyede onaylatılması, inşaat ve iskân ruhsatının alınması gibi işlemlerin yapılması ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun uyarınca yapı denetim sözleşmesi yapmak ve hizmet bedelini ödeme borcu, arsa sahibinin yükümlülüğündedir. Bozma ilamında yazılı gerekçelerle davalının fiilen inşaatı teslim etmemekte kusurlu olmadığı ve teslimde temerrüde düşmediği sonucuna varılmıştır.
Oysa, mahkemece, inşaatın 01.02.2008 tarihinde mühürlenmesinin davalının sözleşmenin 3. maddesi uyarınca yükümlü olduğu genel iskân alınmasına engel oluşturup oluşturmadığı hususunun Belediye"den tekrar sorulması, şayet engel oluşturuyorsa yeni bir yapı denetim sözleşmesi imzalanması gerekip gerekmediği, yeni bir sözleşme gerekiyorsa arsa sahibi tarafından yükleniciye veya onun göstereceği kişiye yapı denetim işlerinin takibi ve iskân alınması için vekalet verilip verilmediği, verilmediyse 818 sayılı BK"nın 357. madde hükmü uyarınca uyarı yapmakla yükümlü olan yüklenicinin arsa sahibini yeni bir yapı denetim sözleşmesi imzalaması ya da yeni bir sözleşme yapılması ve iskân alınması için kendisine vekalet vermesi gerektiğini bildiren bir ihtar ile temerrüde düşürüp düşürmediği hususlarının araştırılması, temerrüde düşürüldüğünü kanıtlayamaması halinde yapı tatili sebebiyle inşaatın yürütülmemesinde ve iskân alınmamasında yüklenicinin kusurlu olduğunun kabulü ve bozma ilamındaki bir kısım gerekçelerle şimdiki gibi cezai şarta hükmedilmesi; aksi halde ise, yani mühürleme iskân alınmasına engel değil ve yeni bir yapı denetim sözleşmesi gerekmiyorsa ve iskân alınması için davalıya vekalet verilmemişse ve davacı vekalet vermesi için uyarılmış ve buna rağmen vekalet vermemişse cezai şart istemin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerekirken, sözleşmeye göre işin bitmesi gereken tarihten daha önce yani 01.02.2008 tarihinde Belediye Başkanlığı yazısına göre kabule engel olmayacak şekilde tamamlanmış olan inşaatın mühürlenmiş olması ve bu yazıda yeni bir yapı denetim sözleşmesi yapılmasının gerekli olmadığının bildirilmesi karşısında, yüklenicinin inşaatı fiilen teslim etmemekte kusurlu olduğundan söz edilemeyeceği ve mühürlenmiş bir inşaatın fiilen tesliminin yükleniciden istenemeyeceği, teslimde temerrüde düşmeyen davalıdan ifaya ekli cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle bozulması, diğer anlatımla yüklenicinin kusurlu olup olmadığının anılan şekilde araştırılması gerektiğine işaret edilmemesi doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 31.05.2013 tarih ve 2544 E., 3701 K. sayılı ilamında yazılı gerekçe kısmen kaldırılarak, mahkeme kararının cezai şart istemi yönünden kısmen değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile bozma ilamında yazılı gerekçenin kısmen kaldırılarak, mahkeme kararının cezai şart istemi yönünden kısmen değişik gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.