11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10783 Karar No: 2020/1876 Karar Tarihi: 26.02.2020
Açığa imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10783 Esas 2020/1876 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, açığa imzanın kötüye kullanılması suçlamasıyla yargılanan sanık beraat etmiştir. Kararda, suç adının başlığında hatalı yazıldığı ve düzeltilebileceği belirtilmiştir. Katılan vekilin duruşmalı temyiz inceleme istemi reddedilmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianamesinde anlatılan eylemin açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ancak yapılan yargılama sonucunda, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle mahkeme tarafından beraat kararı verilmiştir. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 5237 sayılı TCK'nın 209/1. maddesi uyarınca açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dair bozma kararı da yer almaktadır. Karar, kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 209/1. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi üzerinden değerlendirilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/10783 E. , 2020/1876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat
Karar başlığında hatalı yazılan suç adının "açığa imzanın kötüye kullanılması" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Katılan vekilinin duruşmalı temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi gereğince koşulları bulunmadığından reddine karar verilerek yapılan incelemede; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05.09.2014 tarih 2014/38600 Esas sayılı iddianamesinde anlatılan eylemin, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2018 tarih 2016/23-1347Esas, 2018/634 Karar sayılı bozma kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 209/1. maddesinde düzenlenen açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kapsamında değerlendirilmesi ve yapılan yargılama sonucunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması karşısında, resmi belgede sahtecilik olarak değerlendirilmesi sonuca etkili bulunmadığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.