19. Ceza Dairesi 2018/4350 E. , 2019/8533 K.
"İçtihat Metni"6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"na muhalefet ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/11/2017 tarihli ve 2016/39357 soruşturma, 2017/19000 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/5275 Değişik İş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 30/05/2018 gün ve 5837 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2018 gün ve KYB-2018-48954 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki şirketin müdürü olan ..."nın "Kuşkonmaz Bariyer" isimli buluşun hak sahibi olduğu, şirket tarafından Kuşkonmaz Bariyer"inin seri üretimi ve ticaretinin yapıldığı, şüphelilerin müşteki şirketin sahip olduğu ürünü taklit edip, pazarlayıp satmak suretiyle şirketin endüstriyel tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz ettiklerinden bahisle haklarında yapılan şikayet üzerine, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün suç olarak belirlenmediği, eylemin haksız rekabet suçunu oluşturmadığı ve şüpheli ..."ye yönelik dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müşteki şirket vekilinin talebi üzerine şüpheliler ... ve ..."un işyerlerinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen ürünlerde yaptırılan tespit neticesinde düzenlenen 27/07/2016 tarihli bilirkişi raporu ile orijinal ürünle neredeyse birebir aynı olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında, ... adına tescilli olan markanın müşteki şirkete ne zaman devir edildiğinin ve sicile kayıt edildiğinin araştırılarak, şüpheli ..."nin ifadesinin alınıp, şüpheliler hakkında Fikri Haklar Mahkemesinde açılmış bir dosya varsa onun da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek, şüpheli ..."nin eyleminin edindiği bilgiyi izinsiz ve kendi yararına kullanmak kapsamında kalıp kalmadığı ve diğer şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde olup olmadığı saptandıktan sonra, şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikayetçinin, 08.06.2016 tarihli dilekçe ile şüpheliler hakkında Haksız Rekabet ve Dolandırıcılık suçlarının işlendiğinden bahisle şikayette bulunduğu, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2017 tarih, 2016/39357 soruşturma, 2017/19000 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında anılan iki suç bakımından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, şikayetçinin 28.11.2017 tarihli itiraz dilekçesinde anılan suçların tamamı hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edildiği ve mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/5275 Değişik İş sayılı kararının da yine belirtilen suçların tamamını kapsadığı anlaşılmakla;
Hükmün konusuna, Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30/01/2019 ve 2019/1 sayılı iş bölümüne dair kararına göre, kanun yararına bozma talebine konu suçlardan TCK"nin 157. maddesinde tanımlanan ""Dolandırıcılık"" suçun daha ağır yaptırım içerdiği cihetle, inceleme görevi Yargıtay Yüksek (15). Ceza Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan Daireye GÖNDERİLMESİNE, 16/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.