21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/1217 Karar No: 2008/291 Karar Tarihi: 15.01.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/1217 Esas 2008/291 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/1217 E. , 2008/291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bolvadin İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/08/2006 NUMARASI : 2006/5-2006/30
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı alacaklı , 10.06.2006 tarihindeborçlunun borcu dolayısıyla haczedilen iş makinesı üzerinde 3.kişi tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının kaldırılması talebiyle İİK’nun 99.maddesi uyarınca istihkak davası açmıştır. Mahkemece hacizli iş makinesının davalı 3 kişi elinde haczedildiği ve mülkiyet karinesinin; davalı 3.kişi yararına olup karine aksinin davacı alacaklı tarafından isbat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmişsede varılan sonuç doğru değildir. Davanın yasal dayanağını oluşturanı 6085 sayılı yasanın 22/C-2 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 29/a-4-2 maddeleri uyarınca, iş makinaları özel ve tüzel kişinin üyesi bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odasına tescili zorunlu araçlardandır. Anılan yönetmeliği 35. maddesi b) bendinde tescilli, c) bendinde tescili silinmiş veya hiç tescil edilmemiş araçların satış devirlerinin geçerli olabilmesi için sahiplik belgesi esas alınarak noterlik veya trafik şube ve bürolarına yapılması koşuluna bağlanmıştır. Somut olayda dava konusu iş makinesı tescile tabi olan araç neteliğinde olmasına rağmen Ticaret ve Sanayi Odasında kaydı bulunmamaktadır.Bu durumda anılan yönetmeliğinin 36/c bendi gereğince satışın sahiplik belgesi esas alınarak Noterce yapılması gerekirken davalı 3.kişi tarafından noter belgesi yerine sahiplik belgesi niteliği taşımayan faturaya dayanılmıştır. Tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında davalı 3.kişinin mülkiyet iddiası geçerli bir satışa dayanmadığından davanın kabulu gerekirken aksine düşüncelerle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı(Alacaklı)ya iadesine, 15.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.