(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/12840 E. , 2014/15027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-13.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 22.maddesinin (1) nolu bendi “Genel Müdürlük, görev alanına giren her türlü karayolunun yapımı, geliştirilmesi, ./..
2014/12840-15027 -2-
çevresinin korunması ve düzenlenmesi ve/veya tesislerin yapımı için gerekli taşınmazları kamulaştırma yetkisine sahiptir” hükmünü ve aynı Kanun"un Geçici 1. maddesinin (5) nolu bendi ise “Genel Müdürlüğün mülkiyetinde iken 5018 sayılı Kanunun Geçici 12 nci maddesi gereğince Hazineye devredilen taşınmazlardan satışı yapılmamış, başka kurum ve kuruluşlara tahsis edilmemiş ve devredilmemiş olanların mülkiyeti, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde Genel Müdürlüğe devredilir” hükmünü içermekte olup bu yasal düzenlemeye göre kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, Hazine adına tesciline hükmedilmesi,
3-Mahkemenin dosya içerisinde fiziki olarak bulunan gerekçeli kararının hüküm fıkrasında taraflar lehine 120,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği, ... ortamında kayıtlı bulunan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise 1.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına ve tespit edilen bedel dikkate alınarak AAÜT"nin 12. maddesindeki “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." (2)Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davacı idare yararına hükmedilen kamulaştırma bedelinin 2.592,00 TL olması karşısında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi göz önüne alınmadan 1.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, (... ortamında bulunan kayıtlar dikkate alınmıştır)
Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin sonuna “tespit edilen kamulaştırma bedeline 26.09.2009 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin 5.satırında bulunan “hazine” sözcüğü hükümden çıkarılarak yerine “Karayolları Genel Müdürlüğü" kelimeleri yazılması, hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde yer alan “1200,00" rakamının yerine "400 TL" rakamının yazılması, hüküm fıkrasının 10 numaralı bendinde yer alan “120,00 maktu vekalet ücretinin davacıdan ayrı ayrı tahsili ile" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile" ibaresinin yazılması, suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.