Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18136
Karar No: 2017/7526
Karar Tarihi: 02.11.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18136 Esas 2017/7526 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18136 E.  ,  2017/7526 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma kararında belirtilen yasal yönteme uygun hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    1/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için primlerin alınması ve aylıkların bağlanmasında geçerli olan basamak sisteminden vazgeçilerek, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılarda olduğu gibi, borçlanma bedellerinin prime esas kazanç sistemi içinde belirleneceği esası getirilmiştir.
    Ayrıca, 5754 sayılı Kanunla değişik 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası ile; aylıkların hesabında, 1/10/2008 tarihinden sonra Kanuna göre yapılacak yurtdışı borçlanma taleplerinde bu tarihten önceki sürelere ait kazançların yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümlerine göre değerlendirileceği hükmü getirilmek suretiyle 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için 1/10/2008 tarihinden önceki borçlandırılan sürelerin basamak intibakında değerlendirilmesine devam edileceği öngörülmüştür.
    Bu kez, 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki yurtdışı borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamakların, 2008 yılı Eylül ayında yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre belirlenen prime esas aylık kazanca yakın gelire karşılık gelen basamağı geçemez kuralı getirilmiştir. Söz konusu düzenleme, 25/2/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “… borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir.” ibaresinden, basamak intibakının borçlanılan sürenin sigortalılığın başlangıç tarihi ya da borcun ödendiği tarihten geriye götürülmeden sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Sigortalının yurt dışında geçen ve borçlanmaya tabi sürelerin bir kısmını borçlanması halinde borçlanılan sürelerin hangi tarihler arasına mal edileceği yönünde ise yasal bir hüküm bulunmamakta, 06.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılmasına ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik”"in 12. maddesinin 1. fıkrasında başvuru sahibince borçlanmak istenilen süre belirtilmişse belirtilen sürenin, belirtilmemiş ise belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanmak istediği gün sayısının esas alınarak belirlenecek olan sürenin borçlanma süresi olarak esas alınacağı belirtilmiştir.
    Anılan düzenlemelerden hareketle, borçlanılan sürelerin ilgili aylara mal edilmesi gerekmekte ve kısmi borçlanma halinde, yaşlılık aylığı tutarının sigortalının borçlandığı döneme göre farklılık arz etmesi nedeni ile Kurumun sigortalıyı bu yönde bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile, aksi yönde sigortalı lehine uygulama yapılmasını engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmadığı gözetilerek, borçlanılan dönemin sigortalı lehine belirlenmesi ve sigortalının talebine göre ilgili aylara mal edilmesi gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan yeni yasal düzenleme de dahil olmak üzere 3201 ve 5510 sayılı Kanunlar ile 5510 sayılı Kanunla mülga 1479, 2829 ve 2926 sayılı Kanunların basamak intibakı ve/veya aylıkların hesabına ilişkin hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında kabul edilen yurtdışı çalışma, işsizlik ve/veya ev kadını olarak geçen sürelere ait borçlanma tutarını 25/2/2011 tarihinden sonra ödeyenlerin basamak intibakı aşağıda açıklanan usul ve esaslar dahilinde yapılacaktır.
    1) Türkiye’de sigortalılığı bulunmadığı için 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında kabul edilen 1/10/2008 tarihinden önceki yurtdışı çalışma, işsizlik ve/veya ev kadını olarak geçen borçlanma süreleri, 1479 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, basamak intibakı yapılacaktır.
    1479 sayılı Kanunun 50 ve 52. maddelerinin ilk halinde sigortalıların ödeyecekleri primlerin 12 basamaklı gelir tablosuna göre belirleneceği, basamakta bekleme süresinin 2 yıl olduğu, yazılı taleple ve prim ödemeye bağlı basamak yükseltileceği öngörülmüştür.
    52. maddede 06.03.1981 tarih ve 2423 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile ilk beş basamakta bekleme süresi bir yıl olarak belirlenip, basamak yükseltilmesi bu basamaklarda prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın kendiliğinden Kurumca yapılacağı hüküm altına alınmış, altıncı basamaktan itibaren bulunduğu basamakta iki tam yılını doldurmadıkça ve yazılı talepte bulunmadıkça ve sırası dışında basamak yükseltilemeyeceği, altıncı basamaktan itibaren basamak yükseltmek için altı ay öncesine kadar olan prim ve her türlü borçların ödenmiş olmasının şart olduğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında 20.06.1987 tarih ve 3396 s.y. 8 md. İle yapılan değişiklikte ise sigortalının, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir ve onikinci basamaklarda en az iki tam yılını doldurmadıkça, yazılı talepte bulunmadıkça ve sırası dışında basamak yükseltemeyeceği, altıncı basamaktan itibaren basamak yükseltmek için altı ay öncesine kadar olan prim ve her türlü borçların ödenmiş olmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Bilindiği üzere kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi, kural olarak, her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.
    Hal böyle olunca, Mahkemece, davacının yurtdışında geçen ve 3201 sayılı Kanuna göre borçlandığı sürelerin, borçlanılan dönemlerde yürürlükte bulunan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde yurtdışı borçlanmasına esas sürenin niteliği gereği basamak yükseltmek için sigortalının yazılı talepte bulunma imkanı olmadığından bu şart aranmaksızın, bekleme süreleri gözetilerek basamak intibakının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
    2) 6111 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm ve 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, 2008 Yılı İkinci Altı Aylık Dönemi Gelir Tablosu’ndan belirlenecek olan basamağın tespitine esas aylık gelir miktarı; 30/9/2008 Tarihindeki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı X (Borçlanma Miktarının Tespiti İçin Seçilen Günlük Prime Esas Kazanç / Borcun Ödendiği Tarihteki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı) x 30 formülü uygulanarak tespit edilecektir.
    3) Mülga 1479 sayılı Kanunun 1/10/2008 tarihinden önceki uygulamasında mülga 506 sayılı Kanunun öngördüğü anlamda prime esas kazanç alt sınır uygulaması bulunmadığından, yukarıdaki 2 nci maddede belirtilen (Borçlanma Miktarının Tespiti İçin Seçilen Günlük Prime Esas Kazanç / Borcun Ödendiği Tarihteki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı) işlem sonunda bulunacak oranın “1”in altında tespiti halinde bu oran “1” e yükseltilmeden aynen alınacaktır.
    4) Sigortalılık süresine göre belirlenen basamaklar, borçlanma miktarının hesabına esas aylık gelir miktarına göre belirlenen basamağı geçemeyecektir.
    Tahsiste esas alınacak basamakların bu şekilde tespitinden sonra, yaşlılık aylığı miktarının belirlenmesi safhasına geçilmelidir. 3201 sayılı Kanun kapsamında yurt dışındaki çalışmalarını borçlanarak yaşlılık aylığı tahsisi talebinde bulunan davacı yönünden, anılan Yasada yaşlılık aylığının hesaplanması yöntemi ile ilgili bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, yaşlılık aylığının hesaplanması, borçlanılan Kurum sigortalıları için geçerli olan hükümlere tabi olup bu haliyle tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığının hesabında, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ve bu maddenin yollaması ile anılan Kanunun 29 ve 1479 sayılı Kanunun Geçici 11. maddelerinin uygulanması gerekmektedir.
    Geçici 2. maddede, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
    a ) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
    b ) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
    c ) Aylık, ( a ) ve ( b ) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
    Geçici 2. madde hükmü gereğince, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadarki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar, 1479 sayılı Kanunun 36 ve geçici 11. maddesi gereğince hesaplanacak ve 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacak, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar ise 5510 sayılı Kanunun 29 ve devamı madde hükümleri gereğince hesaplanacak ve bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacaktır.
    01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanunun 39. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen Geçici 11. maddede, sigortalının aylığının “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
    a )Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
    b )Sigortalının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı,” toplamı olduğu hüküm altına alınmıştır.
    Bu yasal düzenlemeye göre; A1 aylığının hesap formülü;
    01.01.2000 tarihindeki basamağının ( 01.07.2003 ) Gelir tablosu karşılığı
    A1 Aylığı = Aylık gelir tutarı x ABO x 1.1.2000 öncesi hizmeti/Toplam hizmetleri
    Keza A2 aylığının hesap formülü de;
    A2 Aylığı= Ağırlıklı Ortalama x ABO x 1.1.2000 sonrası hizmeti/Toplam Hizmetleri
    şeklinde olacaktır.
    Aylık hesabında esas alınacak aylık bağlama oranlarının belirlenmesinde ise, 01.01.2000 öncesi için 1479 sayılı Kanunun geçici 11. maddesi yollaması ile mülga 36. maddenin “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en son prim ödediği gelir basamağında en az bir tam yıl prim ödemesi koşuluyla bulunduğu basamağın % 70"i oranında aylık gelir hesaplanır. Bulunduğu gelir basamak primini bir yıl ödememişse, bir önceki basamak üzerinden aylık gelir hesaplanır. Bu oran 25 yıldan fazla prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için % 1, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda, fazla olan her tam yaş için de ayrıca % 1 artırılır.
    35 nci maddenin ( c ) fıkrasına göre bağlanacak aylıklarda ise primi ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için % 1 indirim yapılır.” hükmü gözetilmeli, 01.01.2000 sonrası aylık bağlama oranının belirlenmesi için ise, 4447 sayılı Kanunla değişik anılan maddenin “Aylık bağlama oranı, sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5 takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.” hükmü nazara alınmalıdır.
    Bu şekilde belirlenecek aylık bağlama oranları ile hesap edilen A1 ve A2 aylıklarının toplamı, 01.07.2003 tarihi itibarıyla aylık miktarını oluşturur. Bu tutara 2003 yılı Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sosyal destek ödemesi tutarından 2003 yılı Temmuz ayına kadar kümülatif TÜFE oranı kadar düşüldükten sonra kalan miktarın 01.10.2008 tarihine kadar gecen sürelere ilişkin hesaplanacak kısmi tutarı eklenerek 2004 yılı Ocak ödeme döneminden 2007 yılı Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan artışlar uygulanmak suretiyle ( A ) aylığı 2008 yılı Ocak dönemine, sonrasında, 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep yılının Ocak ayına taşınır.
    Bu aşamadan sonra 01.10.2008 sonrası sigortalılık süreleri esas alınarak 5510 sayılı Yasanın 29. maddesi gereği aylık hesabı yapılmalıdır. Anılan yasal düzenlemeye göre Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.
    Ortalama Aylık Kazanç ise 2008 yılı Ekim ayı ( dahil ) ve sonraki her yıla ait prime esas kazancın, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşecek güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, 2008 yılı Ekim ayı ( dahil ) sonrası prim ödeme gün sayısına bölünmek suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın 30 katıdır. Burada prime esas kazanç tutarının belirlenmesi üzerinde durmakta fayda vardır. Bilindiği gibi 5510 sayılı Kanunun 80. Maddesinin 2. Fıkrası hükmüne göre “4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ( b ) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
    a ) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
    b ) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. …”. Anılan hüküm çerçevesinde 01.01.2009 tarihi sonrası dönem yönünden sigortalı tarafından beyan edilen günlük kazanç belirlenmeli, beyan bulunmadığı takdirde prime esas günlük kazanç alt sınırı esas alınarak prime esas aylık kazanç tutarı tespit edilmeli, 01.10.2008-01.01.2009 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise, prime esas kazanç beyan edilmemesi hâlinde, sigortalının daha önce bulunduğu en son gelir basamağına karşılık gelen tutar esas alınarak prime esas kazanç tespit edilmelidir.
    Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90"ı geçemez. 30.04.2008 tarihi ve öncesi sigortalılığı bulunup Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Yasanın yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
    Açıklanan yöntemle hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının fiili çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının % 35"inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40"ından az olamaz.
    Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık ( B ) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı ( A ) ve ( B ) kısmi aylıklarının toplamından oluşur. Bu şekilde bulunan tutar, tahsis talep yılının ocak ayındaki aylık tutarıdır. Bulunan miktarın tahsis tarihine göre ocak ve temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılması sonucu tahsis tarihindeki aylık miktarı belirlenir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun hesaplama yapılmadığının anlaşılması nedeniyle anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bozma kararı doğrultusunda 2008 Yılı İkinci Altı Aylık Dönemi Gelir Tablosu’ndan belirlenecek olan basamağın tespitine esas aylık gelir miktarı; 30/9/2008 Tarihindeki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı X (Borçlanma Miktarının Tespiti İçin Seçilen Günlük Prime Esas Kazanç / Borcun Ödendiği Tarihteki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı) x 30 formülü uygulanarak tespit edilmesi gerekirken, anılan yönteme uygun hesaplama yapılmayarak, sigortalının kazanca göre yükselebileceği en yüksek basamağın tespitinde hata yapılmıştır. Yine borçlanılan sürenin mal edilmesi gereken dönemlerin tespitinde de bozma kararına uygun tespit yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilmek suretiyle öncelikle Kurumdan, yukarıda açıklanan yönteme göre sigortalının yurtdışında geçen borçlanılan prime esas gün sayısı talebe göre borçlanılan ilgili aylara mal edilerek bu çerçevede belirlenen basamaklar esas alınarak hesaplanan ve başlangıçtan itibaren davacıya ödenmesi gereken aylık miktarı Kurumdan sorulmalı, davacıya ay be ay ödenen aylıklar ile bağlanan aylıkta esas alınan tüm verileri içeren tahsis dosyası celp edilmeli, davacının bu şekilde belirlenen aylık tutarına itiraz etmesi halinde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ayrıca, yukarıda açıklanan yasal yönteme göre belirlenecek aylığın daha yüksek olması halinde davacının hükmü temyiz etmemiş olması sebebiyle, davalı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek karar verilmelidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi