MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, sahte banka veya kredi kartı üretme ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın ilk oturuma baroca tayin edilen Av. ... ve vekaletnamesi bulunmayan Av. ... ile katıldığı, 26.12.2013 tarihli kararın, Av. ..."ya 22.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, vekilin 27.01.2014 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği bu sefer kararın 17.03.2014 tarihinde aynı çatı altında yaşadığı belirtilen annesine tebliğ edildiği ancak; sanığın tebliğ tarihi öncesi ve sonrası yurt dışında olduğu anlaşılmakla; Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebliğin vekile yapılması gerektiği cihetle, gerekçeli kararın tebliği hukuken geçersiz bulunduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile 03.06.2016 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin karar kaldırılarak 26.12.2013 tarihli asıl hükme yönelik yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında banka veya kredi kartı üretmek ve resmi belgede sahtecilik suçularından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin TCK.nun 204/1. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 104/1. maddesinin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık müdafiinin suçun sübut bulmadığına, yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,

2- Sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan TCK.nun 245/1. madde ve fıkrası uyarınca verilen hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Diğer dosya sanıkları ..., ... ... ve ..."ın evinde yapılan aramada şikayetçi ..."nün sadece nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin ele geçmesi karşısında, şikayetçinin kartıyla yapılan harcamaya ait hesap ekstresi getirilmeden, kredi kartının nerede, ne şekilde kullanıldığına dair belgeler dosya arasında alınmadan ve sanığın şikayetçiye ait kartla alışveriş yaptıklarına dair deliller ortaya konmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.