Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4652
Karar No: 2021/5571
Karar Tarihi: 20.04.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4652 Esas 2021/5571 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4652 E.  ,  2021/5571 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti, prime esas kazancının tespiti ve eksik ödenen yaşlılık aylıklarının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 01.06.2000-30.04.2014 tarihleri arasında en son 1000,00TL ücretle çalıştığından Kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitini, geçmiş prime esas kazançlarının da asgari ücrete oranlama yapılarak tespitini, eksik ödenen yaşlılık aylığının gerçek ücretine göre arttırılmasını istemiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ileri sürülen taleplerin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iddialara dayanak resmi evrakların aksinin kanıtlanmasının mümkün olmadığını, davacının 01.06.2000-25.01.2006 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığını, mevcut davanın kamu yararı içermesi nedeniyle iddiaların özenle ve derinlemesine incelenmesi gerektiğini ifade ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin sona erdiği 2006 yılından sonra davacının yerine alınan çalışanın dahi çok kısa bir süre işyerinde çalıştığını, davacının iş akdi feshi sonrasında davacının çalıştığı işyerindeki faaliyetin durduğunu, davacının feshe rağmen işyerine gelerek çay-kahve içerek zaman geçirdiğini, davacının ücretlerinin bildirilen ücretler olduğunu ifade ederek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile; ... TC Kimlik No"lu davacı ..."nın davalıya ait 101.2736.06 sicil sayılı iş yerinde 4/a sigortalısı olarak 26/01/2006-19/03/2014 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının ücretinin tespitine ve aylığın arttırılmasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    B- BAM KARARI:
    Davacı, davalı ile fer"i müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanun"unun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacının asgari ücret almasının hayatının olağan akışına aykırı olduğundan bahisle kararı temyiz etmiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili, davacının iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, kurum kayıtlarının aksinin eşdeğer delillerle ispatı gerektiğinden bahisle kararı temyiz etmiştir.
    Davalı vekili, Tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, ihracata dayalı çalışma yapılmakta olup, perakende satış yapılmadığını, kargo fişlerinin eski çalışan olarak davacıya teslim edilebileceğini, banka işlemlerinin davalının bilgisi dışında olduğunu, eski çalışan olarak işyerini ziyaret etmesinin hizmet tespiti gerektirmeyeceğinden bahisle kararı temyiz etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Dosya kapsamından davacının, 01.02.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı anlaşılmaktadır. Sosyal güvenlik destek primi, yaşlılık aylığı kesilmeksizin yeniden çalışmaya başlayabilmek için ödenmesi gereken primdir.
    5510 sayılı Kanunun 30. maddesi 3. fıkrası (a) bendinde; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme uyarınca, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlayanların aylıkları kesilecektir.
    Ancak, 5510 sayılı Kanunun "Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 14.maddesi ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlar hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam edileceğine dair, amir hüküm getirilmiştir. 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunda ise "Yaşlılık aylığı alanların yeniden çalışmaları" başlıklı 63. maddesinin; (A) bendinde yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiği, (B) bendinde; tekrar sigortalı bir işte çalışma halinde, sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenmesi suretiyle, yaşlılık aylığının ödenmesine devam olunacağı hükümlerinin düzenlendiği, söz konusu maddenin son fıkrasında ise, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalıya, 506 sayılı Kanunun 63. maddesinin (A) ya da (B) bendinden yararlanmak için bir tercih hakkı tanındığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, somut davada tespiti talep edilen dönemde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hakkı bulunduğu sabittir. Ancak davacının talebinin açık ve belirgin olmadığı anlaşılmakla; mahkemece öncelikle davacının kurumda bulunan tahsis dosyası celp edilerek dava ile ilgili talebi net bir şekilde açıklattırılmalı, isteminin, 506 sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususu aydınlatılmalıdır. Mahkemece yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca yapılacak değerlendirme sonucu hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 20.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi