1. Ceza Dairesi 2018/5716 E. , 2020/2189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Töre saiki ile öldürme, birden fazla kişiyle cebir tehdit kullanarak alıkoyma, suçu bildirmeme, 6136 sayılı yasaya aykırılık.
HÜKÜM : ... hakkında;
1-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-d-k, 29, 62/1, 53/1-2-3, 63.maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası.
2-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-k, 29, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası.
3-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 109/2, 3-a-b, 29, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası. (iki kez) ... hakkında;
1-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-d-k, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
2-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-k, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
3-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 109/2, 3-a-b, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası. (iki kez)
4-6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK"nin 62/1, 52/2, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası. ... hakkında;
1-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-d-k, 62/1, 53/1-2-3, 63 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
2-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 82/1-a-k, 62/1, 53/1-2-3, 63 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
3-TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 109/2, 3-a-b, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası. (iki kez) ... ve ... hakkında;
1-Birden fazla kişiyle cebir tehdit kullanarak alıkoymak suçundan beraat
2-TCK"nin 278/1, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gerekçeli kararın, yokluğunda karar verilen Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na 06.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, müşteki vekilinin yasal bir haftalık süreden sonra 16.04.2018 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, müşteki Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ...,... ve ...’ın maktuller ... ve ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme eylemlerinin, maktullere yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,sanık ...’ın 6136 sayılı Yasaya muhalefet, sanıklar ... ile ...’un suçu bildirmeme suçlarının sübutları kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin edilmiş, takdire ve bozma nedeni saklı olarak tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının haksız tahrik indirim nedeni bulunmadığına, suçu bildirmeme suçundan beraat kararları verilmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin sübuta, sanıklar ... ve ... müdafilerinin bir nedene dayanmayan,sanık ... müdafinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede suç niteliğine, haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1-) Sanıklar ... ve ...’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,sanık ...’ın 6136 sayılı Yasaya muhalefet ile sanıklar ... ile ...’un suçu bildirmeme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
2-) Sanıklar ...,... ve ...’ın maktuller ... ve ...’a yönelik nitelikli kasten öldürme eylemlerinden ve sanık ...’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise;
a-Oluşa ve dosya kapsamında göre; maktul ... ...’ın sanık ... ile evli olduğu halde, eşini ve çocuğunu terk ederek maktul ... ile birlikte kaçması ve evlilik dışı ilişki yaşaması, maktul ... eşi, eşinin kardeşi ve öz kardeşi olan sanıkların bu sebebe bağlı olarak eylemlerini gerçekleştirdiklerinin anlaşılmasına göre; sanıkların töre saikiyle hareket etmemiş olmasına rağmen yazılı şekilde TCK’nin 82/1-k maddesi ile uygulama yapılması,
b-Maktullerden sanık ...’a yönelen ve haksız hareket teşkil eden eylemin ulaştığı boyut da gözetilerek, maktul ... ...’ın kardeşi olan sanık ... hakkında nitelikli kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından uygulama yapılırken, TCK’nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılmaması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup; sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu nedenlerle nitelikli kasten öldürme suçları yönünden re’sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, Üyeler ... ve ...’ın sanık ... hakkında TCK’nin 29.maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oy çokluğu ile 06/10/2020 karar verildi.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamına göre, sanık ... ile maktul ..."in resmi nikahlı evli oldukları, bu evlilikten bir de çocuklarının olduğu, maktul ..."in eşinden şiddet görmesi nedeniyle ayrılmak istediği ve ailesinin yanına dönmek istediği ancak ailesinin kendisini kabul etmeyeceğini bildirmesi üzerine (tanık ...) İstanbul"da tanıştığı ve aralarında duygusal ilişki gelişen diğer maktul ..."ın peşinden Samsun iline geldiği, Samsun"da ... ile birlikte bir süre kaldığı, bu arada ..."in Samsun"da olduğunu tespit eden sanık ..., kardeşi ... ve ..."in kardeşi ..."ın maktulleri öldürmeye karar verdikleri ve Samsun iline giderek maktulleri affettikleri intibasını uyandırmak ve ..."in ..."dan boşanıp ... ile evlenmesi gerektiğini söyleyerek işi yasal yollardan çözme niyetinde olduklarını göstererek maktullerde ... oluşturdukları ve dışarı çıkmalarını sağlayarak maktulleri öldürdükleri olayda,
İlk derece mahkemesince sanıklar ..."ın işlediği suçlar yönünden TCK"nin 29. maddesinin uygulanmaması yönündüki kararın yerinde olduğu ve onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun ... hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması şeklindeki görüşüne katılmıyoruz. Şöyle ki;
Maktul ... sanıklardan ... ile evlidir. Bu nedenle ..."a karşı sadakat yükümlülüğü bulunmasına rağmen evlilik birliği devam ederken evi terk ederek maktul ..."ın yanına kaçarak ... ile yaşamaya başlamak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Maktul ..."ın da ... ile birlikte bu durumun oluşmasına iştirak ettiği bu sebeple eş olan sanık ... yönünden her iki maktule yönelik eylemlerde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik olmayıp Dairimizin yerleşik uygulamalarının da bu yönde olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak eşlerden herhangi birinin akrabalarından birisinin bu nedenle haksız tahrik hükümlerinden yararlanması mümkün değildir. Nitekim CGK"nin 2017/1-906, 2020/64 sayılı kararında ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere; TCK"nin 29. maddesinde ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için mağdurdan kaynaklanmış haksız bir davranış veya söz bulunması, sanığın da bu haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi gerekmektedir. Haksız tahrikin suça iştirak edenlerden her birine uygulanabilmesi için, tahrike ilişkin koşulların tüm sanıklar hakkında geçerli olması zorunludur. Somut olayda ise sanık ..."ın kız kardeşi, sanık ..."ın ise yengesi olan ..."in maktul ... ile ilişkisinin rızaya dayalı olması, sadakat yükümlülüğünün sadece eşi ..."a karşı olması nedeniyle, maktullerden sanıklar ... ve ..."a yönelen bir haksız tahrik sebebinin bulunmadığı, Medeni Kanunun 161/1. maddesinde eşler arasında bir boşanma nedeni sayılan evlilik dışı ilişkinin yine aynı Kanunun 185/3. maddesinde düzenlenen sadakat yükümlülüğüne aykırılık oluşturacağı sabit olmakla birlikte ahlaki veya geleneksel açıdan kabul edilemeyecek bu durumun eşler dışındaki diğer aile bireyleri açısından haksızlık teşkil ettiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Aksinin kabulü halinde namusunun lekelendiği düşüncesine kapılan aile fertlerinden herhangi birinin işlediği her suçta haksız tahrik hükmünün uygulanması gündeme gelebilecek ve haksız tahrikin kaçıncı derecedeki akrabaya kadar uygulanacağının belirli olmaması nedeniyle kapsamı öngürülemeyecek ölçüde genişletilmiş olacaktır. Nitekim somut olayda sayın çoğunluk eşlerden maktul ..."in kardeşine hakısz tahrik uygulanması gerektiğine hükmederken aynı durumdaki ..."ın kardeşine uygulanmaması gerektiğini öngörmesinin objektif, hukuki ve öngörülebilir ölçütleri mevcut değildir. Bu nedenlerle sanık ... ile aynı konumda bulunan sanık ..."a da haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyoruz.
06/10/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nun yokluğunda 08/10/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.