Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/695
Karar No: 2021/6288
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/695 Esas 2021/6288 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/695 E.  ,  2021/6288 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı Bakanlığa bağlı okulda aşçı olarak çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.01.2020 tarih, 2016/27351 esas 2020/1100 karar sayılı bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen ilk karar (kapatılan) 22. Hukuk Dairesince, davacının beş yıllık çalışma süresince hiç izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi de dikkate alınarak davacı asilin bu konudaki beyanının alınması ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği noktasında bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ‘davacının 16/09/2020 tarihli celsede imzasıyla tastik ettiği beyanında “birkaç gün hazırlığımı yapıp yardımcıma dağıtım bırakarak izin kullanabildim” beyanı karşısında, çalıştığı süre zarfında hiç yıllık izin kullanamadığı tezinin çürütüldüğü ve davacı vekilinin bu haliyle dava dilekçesinde yıllık ücretli izin alacağını somut ve sarih delillerle ispat edemediği’ gerekçesi ile yıllık izin ücreti talebi reddedilmiş ise de, mahkemece ulaşılan sonuç hatalıdır. Bozma kararına uyulmakla bozmaya uygun araştırma yapılması zorunluluğu doğar. Yıllık iznin kullanıldığının yahut kullanılmayan izin süresine ait ücretin ödendiğinin ispat yükü işverene aittir. Diğer taraftan özellikle davacının dava dilekçesinde yıllık izne yönelik iddiasını somutlaştırmadığı dikkate alındığında, tüm çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanılmadığına yönelik doğrudan bir kabul, hayatın olağan akışına aykırıdır. Hal böyle olunca, hakimin davayı aydınlatılma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınmalı, bu yükümlülük kapsamında davacı asil çağrılmalı, çalışma süresi içinde izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise hangi dönemlerde yıllık izin kullandığı, iznin dönemi ve süresi davacıya sorularak açıklığa kavuşturulmalı, oluşacak sonuca göre yıllık izin ücreti talebi ile ilgili bir karar verilmelidir. 6100 sayılı Kanunun 31. maddesine göre araştırma yapılması, yıllık izin ücretinin ispatında, ispat yükünün yer değiştirmesi olarak yorumlanamaz. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozmaya konu kanun hükmünün somut olaya uygulanmasında hataya düşülmesi yerinde değildir. Bu itibarla davacı asil yeniden çağrılmalı, bozma kararında işaret edilen yönlerden yeniden araştırma yapılmak suretiyle, davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir sonuca varılmalıdır.
    3-Taraflar arasında ıslahın süresinde olup olmadığı bir başka uyuşmazlık konusudur.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09/05/1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Kapatılan 22. Hukuk Dairesinin 23.01.2020 tarih, 2016/27351 esas 2020/1100 karar tarihli bozma ilamında ıslah işleminin yasal süresi içinde yapılmamış bulunduğu, buna göre mahkemece ıslahın süresinde yapılmadığı dikkate alınarak, talep konusu alacaklar yönünden ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiş ise de, Dairemizce konunun yeniden ele alınması neticesinde; kısmen ıslah hükümlerinin düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 181. maddesinde öngörülen kesin sürenin, duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işlemine ilişkin usul işlemlerinin yapılması harç bakımından tamamlanması için verilmesi gereken bir süre olduğu, bunun dışında ıslah işlemi için verilen sürelerin Kanunun 181. maddesinde öngörülen kesin süreye tabi olmadığı ve tahkikat sona erinceye dek ıslah işlemi yapılabileceği kabul edilmiş olup, buna göre ise davacının ıslah işleminin süresinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece önceki maddi hataya dayalı bozma ilamına uyularak verilen karar isabetli bulunmadığından, davacı tarafça yapılan ıslah işleminin süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeple de bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 16.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi