8. Ceza Dairesi 2016/10272 E. , 2017/11616 K.
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçundan sanık ...’in, aynı Kanun’un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59/2, 72 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince 3.756.085.000 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/06/2003 tarihli ve 2003/494 esas, 2003/538 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık tarafından yapılan uyarlama talebinin kabulü ile sanığın 6136 sayılı Kanunu’nun 13/1 ve 5237 sayılı Kanun’un 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 285,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, uyarlaması yapılan kararın 14/07/2003 tarihinde kesinleşmiş olduğu dikkate aldığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine ilişkin DİYARBAKIR 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2015 tarihli ve 2015/914 esas, 2015/799 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesi gereğince lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2015 tarihli ve 2015/914 esas, 2015/799 sayılı kararın 28/09/2015 tarihinde kesinleştiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5 yıllık denetim süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilmeden yazılı gerekçe ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04/08/2016 gün ve 4350 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2016 gün ve KYB/2016-340316 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Özel yasadan kaynaklanan temel ceza normu dışında, hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 7. maddesinde suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunlar uygulanır ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde de "lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü karşısında 765 sayılı TCK ile 647 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin olaya uygulanması, bundan sonra 5237 sayılı TCK"na göre de uygulamanın gösterilmesi ve her iki uygulama sonuçlarının birbirleri ile karşılaştırılması suretiyle lehe yasa saptanarak hüküm kurulması gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- 5728 sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş, infaz edilmekte ve hatta koşulları bulunmakta ise infaz edilmiş olan mahkûmiyet kararları hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden uyarlama olanaklı olup,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda ise sanığın bu kararın kesinleşmesinden itibaren başlayacak olan deneme süresi içinde yeni bir suç işlememesi halinde davanın düşmesine karar verileceği,
Somut olayda hükümlü hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan 27.06.2003 tarihinde verilen mahkumiyet kararının 14.07.2003 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 03.07.2015 tarihli dilekçesi ile uyarlama ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi talebi üzerine,Mahkemece hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip uyarlama öncesi kararın 14.07.2003 tarihinde kesinleşmiş olması ve hükümlünün 5 yıllık denetim süresini suç işlemeksizin geçirmiş olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.09.2015 gün, 2015/914 esas 2015/799 sayılı kararının CMK.nun 309/4-c maddesi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak koşuluyla BOZULMASINA, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 19.10.2017 günü oybirliğiyle karar verildi .