12. Ceza Dairesi 2015/15917 E. , 2016/1952 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."nun Türk Ceza Kanunu’nun TCK"nın 85/1, 62 ve 52/2-4 maddeleri gereğince gereğince 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa ait sürücü belgesinin aynı Kanun"un 53/6. maddesi gereğince 6 ay süre ile geri alınmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 04/05/2009 tarihli ve 2008/148 esas,2009/159 sayılı kararının infazı sırasında, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün adli para cezasının infaz edildiği 13/02/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kısıtlamaya ilişkin şerh konularak 6 ay süre ile hükümlünün sürücü belgesinin geri alınmasına dair işlemi aleyhine hükümlü vekilinin itirazda bulunması üzerine, infaza konu ilamın kesinleşmesi sonrasında sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alındığı cihetle infazın tamamlandığından bahisle talebin kabulü ile tedbirin infaz edilmiş sayılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 24/04/2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı kararına itirazın reddine dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Türk Ceza Kanunu"nun 53. maddenin 6. fıkrasında "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, sürücü belgesinin geri alınması tedbiri cezanın infazından itibaren uygulanmaya başlayacak ise de, hükmün kesinleşmesi sonrasında ancak cezanın infazından önce sürücü belgesinin geri alınmasının hukuka aykırı olduğu, bu şekilde icra edilen geri almanın tedbirin infazından sayılamayacağı cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 24.08.2015 gün ve 94660652-105-10-6446-2015-E.17117/55084 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 53/6. maddesinde yer alan "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar." şeklindeki düzenleme incelendiğinde;
Maddenin ilk dört fıkrasındaki düzenlemelerin kasten işlenen suçlarda hapis cezasının yasal sonucu olduğu ve hükümde belirtilmemiş olsa dahi sanık veya hükümlü lehine aleyhe bozma yasağına konu olamayacağı, ancak beşinci fıkradaki düzenlemede adli para cezasına mahkumiyet halinde de mahkemece hükmedilmek koşuluyla hak yoksunluğuna karar verilebileceği ve bu hak yoksunluğunun para cezaları açısından adli para cezasının tümüyle infazından sonra başlayacağında kuşku bulunmamaktadır.
TCK"nın 53/6. fıkrasının uygulanma koşullarına gelince, anılan fıkrada hapis veya adli para cezasına mahkumiyet ayrımı yapılmaksızın mahkumiyet yeterli görüldüğünden, taksirle işlenen suçlarda hakim tarafından hükmedilmek ve süresi belirtilmek koşuluyla, fıkradaki bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi mümkündür. Hapis cezasına mahkumiyet halinde cezanın infazı süresince yoksun bırakılan kişi bu meslek veya sanatı fiilen icra edemeyeceğinden veya sürücü belgesini kullanamayacağından, yasaklama ve geri alma hükmünün hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesinde ve sürenin cezanın tümüyle infazından sonra işlemeye başlamasında maddenin diğer fıkralarındaki düzenlemelere herhangi bir aykırılık veya adaletsizlik bulunmamaktadır. Ancak; adli para cezasına mahkumiyet halinde veya cezanın ertelenmesi halinde fıkranın infaz koşullarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Şöyle ki;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelendiğini ve üç yıllık denetim süresi öngörüldüğünü, yine aynı ilamda sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar verildiğini düşünelim, bu ihtimalde, sanığın mahkumiyeti kesinleşecek, kesinleşme ile birlikte sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar yürürlüğe girecek, üç yıllık denetim süresince hükümlü bu sürücü belgesini kullanamayacak, üç yılın sonunda TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca ceza infaz edilmiş sayılacak ve sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin süre başlayacaktır, görüldüğü gibi, sürücü belgesi gerçekte altı ay değil, bu ihtimalde üç yıl altı ay alınmıştır. Oysa hükmeden mahkeme sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar vermiştir. Bu uygulamanın maddenin amacı ve özüyle TCK"nın 3. maddesindeki güvenlik tedbirlerinin işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olması gerektiğine ilişkin hükümle bağdaşmadığı açıktır.
Aynı çelişkili durum para cezaları açısından da söz konusudur, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ekonomik ve sosyal durumu itibariyle aylık 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilmesi halinde, sürücü belgesi hüküm kesinleşir kesinleşmez alınacak, belki de çalışarak adli para cezasını ödeyeceğini düşünen ve mesleği şoförlük olan sanık birden 24 ay boyunca mesleğini icra edemez hale gelecek, aslında sürücü belgesi altı ay alınmış olmasına karşın, 2 yıl 6 ay boyunca sanık bu haktan mahrum edilmiş olacaktır.
Bu adil olmayan ve yasanın amacıyla da bağdaşmayan uygulamaların önlenmesi için, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin, adli para cezası ve erteli hapis cezasını içeren hükümler ile birlikte verilmesi halinde, hakkaniyet, hak ve nasafet ilkeleri ile TCK"nın 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, geri alma tedbirine ertelenmiş hapis cezası ile birlikte karar verildiğinde, geri alma işleminin erteleme süresi boyunca uygulanmayıp, cezanın infaz edilerek denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi durumunda hükümlünün sürücü belgesinin geri alınarak, ilamda belirtilen süre boyunca bu tedbirin uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olacağı,
TCK"nın 53/6.maddesi gereğince “sürücü belgesinin geri alınması tedbiri” cezanın tümüyle infazından itibaren uygulanmaya başlayacak ise de somut olayda; sanık ..."nun taksirle öldürme suçundan dolayı TCK"nın 85/1, 62,52/2-4 ve 53/6. maddeleri gereğince 18200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 04/05/2009 tarihli ve 2008/148 esas,2009/159 sayılı kararının 10.01.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, dosya içerisinde bulunan 11.10.2013 tarihli teslim tutanağına göre, hükümlünün sürücü belgesinin TCK"nın 53/6. maddesi uyarınca 6 ay süre ile geçici olarak teslim alındığı, böylece hükümlünün sürücü belgesinin, hakkında tayin edilen adli para cezasının infazı tamamlanmadan geri alındığının anlaşılması karşısında, bir ilam iki defa infaz edilemeyeceğinden, bu durum hak ve adalete aykırı olduğundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ...Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.