Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15317
Karar No: 2018/25574
Karar Tarihi: 27.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/15317 Esas 2018/25574 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren ile davacı çalışan arasındaki davanın konusu, çalışanın sigortasız olarak garajda gece bekçiliği yapması sonucu ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi alacakları talep etmesidir. Hukuk Mahkemesi, davacının içinde bulunduğu durumun belirsiz alacak davası açmak için yeterli olmadığını ve maaş farkı ücretinin belirlenebilir olduğunu belirterek, kararı kısmen kabul etmiştir. Ancak, işçilik alacaklarının reddi hususunda hatalı karar verilmesi nedeniyle dosya Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay, bozma kararı sonrası yapılan talep arttırımının İçtihadı Birleştirme kararına aykırı olduğunu ve hatalı karar verildiğini belirterek kararı bozmuştur. Kanun maddeleri olarak; belirsiz alacak davasının açılabilmesi şartlarına ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi ve işçilik alacaklarının reddi hakkında İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 2015/1 esas 2016/1 kararı gösterilmiştir.
22. Hukuk Dairesi         2018/15317 E.  ,  2018/25574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02/05/2006 tarihinden 30/06/2012 tarihine kadar davalıya ait garajda aralıksız olarak gece bekçiliği işini yaptığını, davalının müvekkilini sigortasız çalıştırdığı için hizmet tespiti davası açtıklarını, fazla çalışma yapan müvekkilinin bu çalışmalarının karşılığı ile tatil günleri çalışması karşılığının da ödenmediğini, davalının haklı bir sebep göstermeksizin iş sözleşmesini feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ve genel tatil günleri ücreti ile maaş ücreti alacaklarının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ile davacı arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının 2006 yılından bu yana aldığını iddia ettiği ücreti kooperatif yönetiminden almadığını, taraflar arasında düzenlenmiş iş akdinin veya sözlü bir işe alımın da mevcut olmadığını, kooperatif yönetiminin davacıyı şahsi çalışan olarak tanımadığı gibi davacının iddiaları konusunda da bilgi sahibi olmadıklarını, davacının kooperatif yetkililerinin bilgisi olmadan kooperatife bağlı olarak çalışan kamyon şoförlerinin kamyonlarını gece vakti bekleme konusunda sözlü olarak anlaştığını, bu nedenle taraflarının sorumluluğunun olmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, ücret alacağı talebi hususunda davanın belirsiz alacak davası türünde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107. maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir.
    Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır.
    Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da (gerçekten) mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir.
    İş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmak kural olarak doğru ve mümkün değildir. Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlıdır. Eğer bu şartlar varsa, iş hukukunda da belirsiz alacak davası açılabilir, yoksa açılamaz.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında eldeki davaya konu somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirsiz alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede;
    Somut olayda; davacı bir kısım işçilik alacakları ile birlikte maaş fark alacağını da talep konusu yapmak suretiyle dava açmış; dava dilekçesinde talebe konu ücret alacağı miktarını da 16.344,90 TL olarak belirlemiştir. Davacı tarafça dava konusu edilen maaş farkı ücret alacağı belirlenebilir bir alacak olup belirsiz alacak davasına konu edilemez. Nitekim davacı taraf da maaş farkı ücret alacağını miktar belirtmek suretiyle; 16.344,90 TL olarak talep konusu yapmıştır.Yapılan yargılamada düzenlenen bilirkişi raporunda da davacının maaş fark alacağı; 2008 yılı 1. dönemi ile 2012 1 dönemi arası toplam 16.344,90 TL olarak tespit edilmiştir. Davacının bu konudaki konudaki talebinin belirsiz alacak davasına konu edilmeyip;belirsiz alacak davası türünde açılmadığı görülmektedir. Hal böyle iken, belirli miktar üzerinden dava konusu yapılan ve bilirkişi incelemesi ile de tespit olunan maaş farkı alacağının kabulü gerekmekte iken, yanılgılı değerlendirme ile ücret alacağının belirsiz alacak davası olarak açıldığı gerekçesi ile reddi hatalı olmuştur.
    3-Mahkemece bozma kararı öncesi yapılan yargılamada davacı tarafça açılan hizmet tespiti davasının reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiş ise de, mezkur karar dairemizin 2014/30009 esas 2016/3529 karar sayılı bozma ilamı ile ‘‘hizmet tespitine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi beklenilmeksizin işçilik alacaklarının reddine karar verilmesi hatalı olmuştur’’ gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemesince bozma ilamına uyulmuş ve davacı alacaklarının tespiti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davacı tarafça bilirkişi raporuna göre belirlenen alacak miktarları üzerinden 28.06.2018 tarihli dilekçe ile talep arttırımı talebinde bulunulmuş ve 29.06.2018 tarihinde de ıslah harcını yatırılmıştır. Dosya içeriğinden davacının bozma kararından sonra ıslah talebinde bulunduğu ve talep arttırımı konusundaki dilekçesini bozma kararı sonrası yapılan yargılamada verdiği anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 tarihli, 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararı ile; Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına karar verilmiştir. Bu nedenle Mahkemenin, davacı tarafından yasal mevzuata ve İçtihadı Birleştirme kararına açıkça aykırı olacak bozma kararı sonrası yapılan ıslah talebine değer vererek hüküm oluşturması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi