5. Ceza Dairesi 2018/6185 E. , 2020/9713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme, irtikap
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ... haklarında zincirleme olarak icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK"nın 231/12. maddesi karşısında, itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek katılan Hazine vekilinin temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi için bu yönden dosyanın mahalline TEVDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin tüm beraat ve mahkumiyet, suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekilinin ve sanıklar müdafilerin de mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme ile irtikap suçlarından kamu davası açıldığı, İçişleri Bakanlığının bu suçların zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanıklardan ..."ın hükümden sonra 30/03/2015, ..."nın ise 28/06/2019 tarihlerinde vefat ettikleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususlar mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, katılan Hazine ve suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekilleri ile bir kısım sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklara isnat olunan eylemler arasındaki hukuki ve fiili bağlantı da nazara alınarak, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.