Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/839
Karar No: 2014/3181
Karar Tarihi: 19.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/839 Esas 2014/3181 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacıların aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibi başlattı. Davacılar ise bononun müvekkillerinin murisi tarafından düzenlendiğini ve borcun tamamının ödendiğini savunarak, icra takibinin yanlış olduğunu iddia etti ve borçlu olmadıklarının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etti. Mahkeme, deliller ve bilirkişi raporu sonucunda, davacıların bono bedelinin bir kısmını ödediği ancak diğer kısmında borçlu kaldığı sonucuna vardı ve borçlu olunan miktarın tespitine karar vererek davacıların %40 oranında tazminat almasına hükmetti. Ancak, davanın terekeye ait olduğu ve diğer mirasçıların da muvafakatleri alınmadan açılmış olması nedeniyle kararın bozulması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri hakkında detaylı bir açıklama yapılmadı.
19. Hukuk Dairesi         2014/839 E.  ,  2014/3181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/07/2013
    NUMARASI : 2011/192-2013/417

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkilleri aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu 75.000,00 TL miktarlı bononun müvekkillerinin murisi tarafından düzenlendiğini, davalı yanca düzenlenen 01.10.2007 tarihli belge ile bono bedelinin 67.000,00 TL"lik kısmının taksitler halinde tahsil edildiğinin, kalan 8.000,00 TL lik kısmın ise 30.12.2007 tarihinde ödenmesinin, ödenmediği takdirde de icra takibine sadece bu kısım üzerinden devam edileceğinin, faizden de feragat edildiğinin kararlaştırıldığını, buna göre 8.000,00 TL nin de icra dosyasına yatırıldığını, davalıya borcun kalmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıların dayandığı belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak belgenin davacıların vekili tarafından kendisinden hile yolu ile alındığını, belgede icra dairesi, dosya numarası ve imza tarihi kısımlarının sonradan doldurulduğunu, dosya borcunun tamamının ödenmediğini, davacılardan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı yanca “ibra” başlıklı belgedeki imzanın inkar edilmediği, anılan belgeye göre, davalı alacaklının 01.10.2007 tarihi itibarıyla davacı borçlu mirasçılarından 8.000,00 TL alacağının kaldığı, bu miktar alacağın ödeme tarihinin 30.12.2007 tarihi olarak belirlendiği, davacı borçlu mirasçıları tarafından 8.000,00 TL nin 16.02.2011 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı ve davalı alacaklı tarafından bu paranın icra dosyasından tahsil edildiği, dava tarihi itibarıyla davacıların icra dosyasından dolayı toplam 10.870,00 TL borçlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibinden dolayı davacıların (borçluların) 10.870,00 TL borçlu olduklarının tespitine, davacıların borçlu olmadıkları miktar üzerinden %40 oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacılara (borçlulara) verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, muris Halil Toğrul"un keşidecisi olduğu bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davanın murisin bir kısım mirasçıları tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İcra takibi murisin mirasçıları aleyhine yapılmıştır. Murisin ölüm tarihine göre terekesi iştirak halinde olduğundan davanın tüm mirasçılar tarafından elbirliğiyle açılması ya da davacının açtığı bu davaya diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek tereke temsilcisi vasıtasıyla davanın yürütülmesi gerekmektedir. Bu yön dava şartı olup öncelikle ve re"sen gözetilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi menfi tespit davasının özü ile çelişir şekilde olumlu tespit hükmü tesisinde de isabet görülmemiştir..
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi