Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6767
Karar No: 2008/54
Karar Tarihi: 14.1.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6767 Esas 2008/54 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/6767 E.  ,  2008/54 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Trabzon İş Mahkemesi
    TARİHİ : 08/12/2006
    NUMARASI : 2004/91-2006/930

    Davacı,  iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava, davacının iş kazası sonucu bedengüç kaybına uğraması sebebiyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece manevi tazminat isteminin aynen kabulüne, maddi zararın SSK."ca bağlanan aylığın peşin sermaye değeri ile karşılandığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Bu tür davalarda, tazminat miktarı, işçinin rapor tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif  ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Başka bir anlatımla, işçinin günlük brüt geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise, 60 yaşa kadar yıllık olarak % 10 artırılıp % 10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşından sonrada bakiye ömrü kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yönteme başvurulmadan, her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Kuşkusuz, açıklanan tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin  yaşlılık aylığı almaya veya işçinin yaşı ve oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunması durumunda da zarar   hesabında   pasif   dönemin  hesaba  dahil  edilmesi gerekir. İş kazası sonucu malul kalan işçinin aynı işinde çalışmaya devam etse dahi diğer işçilerden daha fazla çaba harcayacağı asıldır. 60 yaşından sonra elde edeceği yaşlılık aylığını da diğer işçilerden daha fazla çaba harcayarak elde edeceğinden yaşlılık aylığını aldığı dönemde de devam edecek olan maluliyeti nedeniyle zarara uğramadığı düşünülemez. Kaldı ki, sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığında meslek hastalığı ve iş kazası kolundan alınan primlerin hiçbir etkisi bulunmamakta tamamen uzun vadedeki sigorta kollarından ödenen primler sonucu aylık bağlanmaktadır. Bu nedenlerle pasif döneminde zarar hesabına dahil edilmesi ve yeraltı maden işçilerinin zararlarının tesbitinde 50 yaşın ikmaline kadar yeraltındaki koşullar nazara alınarak yapılan ücretlerle, 50 ile 60 yaşları arasında yer üstünde tüm yıl asgari ücretle çalışıp gelir elde edeceği, 60 yaştan sonra bakiye ömrüne kadar (pasif dönemde), asgari ücret esas alınarak yapılması gerekir.
    Ayrıca maddi zarar hesabında hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınması zorunludur. Asgari ücret kamu düzenine ilişkin olduğundan, hakim  bu hususu resen nazara almakla yükümlüdür.
    Öte yandan HUMK."nun 237/1. maddesi gereğince bir davada verilmiş olan hüküm, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak, aynı konuya ilişkin olarak açılan ikinci bir davada, birinci davada kesin hükme bağlanmış olan husus hakkında kesin delil teşkil eder. Bir davada verilen kesin hüküm, bu davanın taraflarından biri tarafından başka birine (üçüncü kişiye ) karşı açılan veya üçüncü kişi tarafından birinci davanın taraflarından birine karşı açılan ve konusu ile dava sebebi (vakıalar) aynı olan ikinci bir davada üçüncü kişi yönünden kesin delil teşkil etmez; çünkü üçüncü kişi ilk davada taraf değildir.
    Mahkemece davacının SSK. ile davalı şirket ve işveren şirketin işçisi olan S.A. arasında Trabzon İş Mahkemesinin 2003/483 Esas nolu dosyasında görülen rücu davasında davacının taraf olmadığı ve o davada alınan hesap raporunun davacıyı bağlamayacağı, hüküm tarihi 08.12.2006 olduğu halde hükme esas alınan raporun 19.09.2005 tarihinde düzenlendiği, raporun düzenlendiği tarihten sonra asgari ücrette değişiklik olduğu ve 19.09.2005 tarihli roporun yukarıda açıklanan ilkelere göre tanzim edilmediği düşünülmeksizin, rücu davasında alınan, 19.09.2005 tarihli raporla bu davada taraf olmayan SSK."nun tavan zararının kesinleştiği ve SSK. tarafından bağlanan aylığın 27.07.2006 tarihindeki peşin sermaye değerinin 10.858.07 YTL. olması nedeniyle davacının maddi zararının karşılandığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş; hüküm tarihine en yakın tarihe göre davacının maddi zararını yukarıda açıklanan ilkelere göre bilirkişiye hesaplatmak, hüküm tarihine en yakın tarihteki peşin sermaye değerini SSK."dan sorarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi