23. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1659 Karar No: 2014/6806 Karar Tarihi: 31.10.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/1659 Esas 2014/6806 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2014/1659 E. , 2014/6806 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/05/2012 NUMARASI : 2009/220-2012/271
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-
Davacı vekili, davacı ile davalılardan C.. A.. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davacı yüklenicinin inşaatı yaparak iki adet daireyi davalıya teslim ettiğini, onun da diğer davalılara daireleri devrettiğini, ancak yapılan imar uygulaması sonucu davalı arsa sahibinin başka bir parselde hisselendirildiğini, böylece davalının sözleşme gereğince arsayı davacıya devretmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek, davalıların dava konusu iki adet daireye müdahalesinin önlenmesi ve dairelerin davacıya boş olarak teslimini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı arsa sahibi Cihangir"in sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiği, arsayı davacıya teslim ettiği, diğer davalıların da dava konusu daireleri bedelini ödeyerek aldıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 08.06.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davalı C.. A.."nin hissedar olduğu 5484 ada 11 numaralı parsele inşaat yapılacağı kararlaştırılmış, imar uygulaması sonucu davalının hissesi 6477 ada 8 parselde tescil edilmiş, inşaat yapılan arsa ise 6477 ada 7 parsel numarasını almıştır. Davacı kooperatif, tüm hissedarlarla sözleşme yapmadan ve yapı ruhsatı da almadan kaçak olarak inşaata başlamıştır. Bu durumda, gerek sözleşmenin tüm paydaşlarla yapılmaması nedeniyle geçersiz olması gerekse kaçak inşaat yapılması sebepleriyle, davacı kooperatifin müdahalenin meni ve dairelerin teslimini istemesi mümkün değildir. Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi hatalı olmuş ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nun 438/son (HMK"nın m. 370/4) maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.