5. Ceza Dairesi 2016/7616 E. , 2020/9712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme basit zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Aydın Valiliğinin 28/12/2006 ve 18/02/2008 tarihli yazıları ile Nazilli İşitme Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin dernek merkezi ve lokal olarak kullanılmak üzere bir gayrimenkul satın alabilmesi için Aydın, Denizli, İzmir, Bursa, Konya ve Muğla illeri genelinde para yardımı toplanılması kararına istinaden, giderler hariç 19.489,28 TL toplandığı, toplanan paranın 14.892 TL"lik kısmının bankadan çekilerek ve masraflar hariç geriye kalan 4.506,28 TL"lik kısmının ise kayıt dışı bırakılarak sanıklar tarafından zimmetlerine geçirildiği iddia ve kabul edilen somut olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/05/2002 tarihli ve 2002/9-124-2002/256 sayılı Kararında açıklandığı üzere, Yardım Toplama Kanununun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasının "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu kanunun kapsamı dışındadır." şeklindeki amir hükmü uyarınca, derneklerin bu kanun kapsamı dışında olduğu ve Yardım Toplama Yasasının 28. maddesindeki düzenlemenin dernek görevlilerini de kapsamadığı nazara alındığında, sanıkların oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemlerinin zimmet suçunu değil hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı nazara alınmadan suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesinin ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.