11. Hukuk Dairesi 2015/10978 E. , 2016/5695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2014/22-2014/318 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “...” ibareli, 30. sınıftaki “çikolata, bar, pralin, kokolin, ezmeler, kakaolu fındık ezmesi, kakaolu fındık kreması” ürünlerini içeren 1997/184220 (9419) no"lu, “....” ürünlerini içeren ... no"lu, “...” ürünlerini içeren ... no"lu, “...” ürünlerini içeren ... no"lu markaların sahibi olduğunu, davalının 17/05/2011 tarihinde, 30. ve 29. sınıf mal ve hizmetleri içeren, “...” ibareli,... no"lu marka başvurusunda bulunması üzerine iltibas vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının Markalar Dairesi tarafından kısmen kabul edildiğini ve başvurunun 29. sınıftaki “fındık ve fıstık ezmeleri, tahin” ile 30. sınıftaki “şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler” ürünleri bakımından reddedildiğini, ret kararına karşı davalının itirazda bulunduğunu, bunun üzerine YİDK"in, ... sayılı kararıyla itirazı kabul ederek, ret kararını kaldırdığını ve başvurunun tümden devamına karar verdiğini oysa, başvurunun tescilinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturacağını, başvuru konusu 29. ve 30. sınıf ürünlerin tümünün müvekkili marka kapsamındaki ürünlerle benzer türde olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK kararının iptali ve tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, YDİK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar arasında iltibasa sebebiyet verecek bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “...” ibareli markasıyla davalının “...” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama yararlanıcı ve tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı zira, “...” veya “...” biçimindeki ekin birçok markada değişik sözcüklere eklenmek suretiyle kullanılmasının yaygın uygulama olduğu, markanın sadece kuruluş konseptini korumasının da mümkün olmadığı, başvuru konusu işarette yer alan başlangıçtaki “...” ekinin davacının markasının başlangıç kısmı olan “...” sözcüğünden farklılığının hemen ilk bakışta anlaşılabildiği, bunun işaretin bütününde gerek okunuş ve gerekse görünüşte davacının markalarından yeteri derecede farklılık yarattığı, anlamsal benzerlik zaten bulunmadığı, davacının “...” ibareli markasının kapsamındaki ürünlerle ilgili olarak tanınmış marka olduğunun iddia ve ispat olunmadığı, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak da değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.