Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının iptaliyle, SSK sigortalılığının geçerli olduğunun ve SSK"dan 31.12.2005 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Bağ-Kur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 1.4.2002 tarihinden itibaren kurumca re’sen başlatılan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali, aynı dönemdeki Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini ve Sosyal Sigortalar Kurumundan 1.1.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının1972-1996 tarihleri arasında aralıklı olarak Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi çalışmalarının mevcut olduğu, 1.1.1998-27.12.2005 tarihleri arasında isteğe bağlı SSK sigortalısı olduğu, 27.12.2005 tarihinde SSK’dan yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, Bağ-Kur’un davacıyı re’sen tescil ederek 1.4.2002 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiği, davacının Ziraat Odasına 15.7.1997, tarım kredi kooperatifine ise 15.2.1987 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu, üzerine kayıtlı tarımsal arazilerinin bulunduğu, prim ödememekle birlikte sattığı ürün bedellerinden 17.4.1997, 20.6.2000, 17.5.2002 ve 20.5.2006 tarihlerinde prim kesintilerinin yapıldığı anlaşılmıştır. 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık devam ederken Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlanılması halinde isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği öngörülmüştür. Davacının 1.1.1998 tarihinden itibaren başlayan isteğe bağlı SSK sigortalılığı devam ederken 1.4.2002 tarihinde zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen ve tarımda kendi adına ve hesabına çalışmanın yasal karinesi sayılan kayıtların davacı mevcut olması ve nizalı dönemde devam etmesi ayrıca 17.5.2002 tarihlerindeki prim kesintisi nazara alındığında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptalinin mümkün bulunmadığı, 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi uyarınca 1.4.2002 tarihinden itibaren SSK isteğe bağlı sigortalığının iptalini gerektirdiği ortadadır. Mahkemenin, önceden başlayan sigortalılığın devam etmesi gerektiğine ilişkin gerekçesi ancak zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde söz konusudur. Zorunlu sigortalılık (fiili çalışma) ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması durumunda asıl olan zorunlu sigortalılık olduğundan ve zorunlu sigortalılığa değer verileceğinden zorunlu sigortalılığın başladığı tarihte isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği 506 sayılı Yasa"nın 85. maddesinde açıkça belirtildiği gibi benzeri hüküm 1479 sayılı Yasa"nın 79. maddesinde de yer almıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacının 1.4.2002 tarihinden itibaren başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalığının iptaline ve aynı dönemdeki SSK isteğe bağlı sigortalılığının geçerliliğine ilişkin talebinin reddi ile yaşlılık aylığı isteminin 2829 sayılı Yasa hükümlerinde göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekirken bu koşullar göz ardı edilerek yazılı gerekçelerle sonuca gidilmesi usul ve yasasa aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Bağ-Kur vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.