Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede: Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu, Tehdit eylemine ilişkin cezanın yasal bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, 1-Sanık ..."ın tehdit eylemine ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Yaralama eyleminden kurulan hükümde ise; CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi hâlinde açıklanması geri bırakılan hükmün, aynı maddenin 11. fıkrası uyarınca aynen açıklanması gerektiği, ancak önceki hâliyle açıklandıktan sonra varsa hukuka aykırılıkların temyiz ya da kanun yararına bozma yasa yolları ile giderilebileceği gözetilmeden, yeniden değerlendirme sonucu CMK"nın 231/7. maddesine aykırı olarak, önceki hükümde belirlenen 10 ay hapis yerine 11 ay 7 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, hükümde netice cezanın belirlenmesine dair fıkradan sonra gelmek üzere, sanığın 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ibaresinin çıkarılarak, yerine, "sanık hakkında neticeten 10 ay hapis cezası belirlenmesine" fıkrası eklenmek biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 28.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.