16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10350 Karar No: 2021/1385 Karar Tarihi: 18.02.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10350 Esas 2021/1385 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmü verilen bir dava, Bölge Adliye Mahkemesi'nde temyiz edildi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği kararda ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı belirtilerek, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen savunmasına rağmen teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu ifade edildi. Mahkeme, dosya kapsamındaki CGNAT kayıtlarıyla karşılaştırma yapılması, sanık hakkında örgütlü suçlar soruşturma bilgi havuzunda ifade yahut beyan bulunup bulunmadığı araştırılması, ve tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, TCK\"nın 314/2, 62/1, 53/1-2, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. madde de yer almaktadır.
16. Ceza Dairesi 2019/10350 E. , 2021/1385 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarih ve 2017/170 - 2018/6 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür. ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı “ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın getirtilerek dosya kapsamındaki CGNAT kayıtlarıyla karşılaştırması, sanık hakkında örgütlü suçlar soruşturma bilgi havuzunda ifade yahut beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa temin edilerek sonucuna göre tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.